Köy Bazen



yağmura karışan sırlı toprak kokusunda 
evler ,insanlar, ağaçlar 
bir bir vazgeçer alışkanlıklarından
kehribar tespih şıkırdar yine
mevsim vazgeçme mevsimidir

köy bazen 
ıslak ve serin bir sonbahar sabahına uyanır 
etraf sessizdir 
bir hızlanan bir yavaşlayan yağmurun çıtırtısından 
başka ses işitilmez

köy hakikatin peşinde debelenmekten yorgun
kapalı bir pencereden 
ta uzaklara  bakan bir çift gözdür 
bir vakit 
köy evlerin bacasından dumanlar tüter buğulu 
gökyüzüne doğru
evlerin sobası yanmaya başlamıştır
üstünde tıngırdayan ıhlamur demliğiyle 
içi yağlanmış mısır ekmeğiyle 

gök homurdandıkça 
evler de içine kapanır
sofralar, sohbetler içerde kalır
kapılar, pencereler açılmaz
evlerde yaşandığını gösteren tek şey 
tüten dumanlardır

köyün başındaki incir ağacı da 
homurdanan gökten nasibini almış
çoktan vazgeçmiştir yapraklarından 
dallarını kendine ev yapan 
kara saçlı 
karakaşlı 
karagözlü
neşeli kız çocuğundan
meyve dolu yaz akşamlarından 
göğe merdiven kuran tahta salıncağından 
vazgeçtiği gibi

köy bazen  
davullu zurnalı bir düğün alayına çıkar
önde asker gibi sıralanmış erkekler 
arkada renkli fistanlarıyla 
gelini almanın mağrurluğu yüzlerinden okunan kadınlar

gelin yürür
etrafındaki kalabalığa inat yalnızlığıyla yürür
bir adımı hayaldir 
bir adımı gerçek
bir adımı annedir
bir adımı genç kız 

köy bazen 
kiraz ağaçlarıyla dolu 
büyük ve mutlu bir bahçeye çıkar
bahçenin kenarındaki beton arktan 
kuvvetli bir şekilde akan suyun sesi 
insanların konuşmalarına karışır

ağaç diplerine kimisi dolu
kimisi dolmayı bekleyen sepetler serpilmiştir
bayram yeri gibidir etraf
dolan sepetlerini iplerle aşağı sarkıtan
alınları boncuk boncuk terlemiş birkaç kadın

ağaçların doruklarında 
ağzıyla rüzgarı yutmaya çalışan muzır bir çocuk
maşallah, yaprak yerine kiraz bitmiş bu yıl mübarek
diyerek bahçeyi bir uçtan diğer uca 
elleri arkasında gezen babaanne
papatyalardan taç
kirazlardan küpe yapan gelinlik kız çocukları

herkes halinden memnundur, huzurludur
alıyla, moruyla, sarısıyla insanlar gibi 
çeşit çeşit kirazlar toplanır
ikindi sonuna kadar
işler biter
köy sakinlerinin göz hakkı ayrıldıktan sonra 
kalan sepetlerin ağzı çatılır 
batıya kaymış güneşin kızıllığında
bereketli bahçelere veda edilir

köy bazen
iki yanı ahşap evlerle sıralanmış taş sokak
meydanına inen ana yola açılır
yoldan gelen her ses bir haber gibidir
yaşmaklarını ağızlarına kadar çeken yaşlı nineler 
ağır aksak sese doğru yürür
sokağın başında beklerler haberi

içlerinden biri var ki
zaman onun için şu kiraz ağacının altında durmuştur
acelesi yoktur
kimse ilişmez ona
hayatın gailesine ağyar öylece bekler 
elindeki kehribar tespihiyle
tespihten aldığı her taşta gözler buğulanır 
başka başka zamanlara 
başka başka mekanlara götürür onu

köy bazen 
müjdeli bir doğum haberini bekleyen 
tedirgin bir kalabalığa çıkar 
bakışları endişe dolu 
bir oturup bir kalkan 
durduğu yerde duramayan
volta atan bir kalabalığa
 
uzun yol yorgunu, 
efsunlu alemin sırlarının kokusu üzerinde
mucizevi bir yolcu beklenir
yeni bir nefes
yeni bir can 
bir günahsız
bir emanet… 

hava sıcaktır
rüzgar esmiyor, ağızları bıçak açmıyordur
çatıda serçeler
merdivenin başında kıvrılmış kızıl kedi de 
yolcudan haberdar gibi sessizce bekler 
insanların az, ağaçların çok olduğu 
sözlerin kısa, susmaların uzun olduğu 
köyün kıymetinin idrak edildiği zamanlardır
kokular gerçek
özlemler gerçek
insanlar gerçektir
 
hafif bir rüzgâr eser 
kiraz ağacının yaprakları sallanır
serçeler uçar 
nane kokuları reyhanlara karışır 
çomar dört ayağının üstüne kalkar 
kulaklarını diker, dikkat kesilir 
ve sessizliği delen bir bebek çığlığı… 

bekleşen kalabalık rahat bir nefes alır
konuşmaya gülüşmeye başlar
kimileri sevinçten birbirine sarılır
yumak olur
gökyüzünde pamuk gibi dolaşan birkaç bulut da eğilir
selamlar ahaliyi

yeniden dirilme gününde
yükünü atan yeryüzü gibi atmıştır anne yükünü
canına candaş
yoluna yoldaş göndermiştir 
Yüce Yaradan 
ağlamaya devam eder bebek
sıcak anne kucağına gömülene kadar susmaz
bir vakitten sonra artık o da 
köyden biri olmuş 
bir köylüdür 

köy bazen
sabah ezanıyla inler 
akşam ezanıyla içine kapanır
köy bazen 
bir bayram sabahındadır
bir cenaze alayında
üşengeç kelimelerde
dinmeyen ağlamalarda

köy bazen nefessiz kalmış
yalnızlığı sokaklara taşmış kırık dökük evlerde 
bazen bir hengameyle serilen ekinlerde
velhasıl köy
takdir edilen ömürdür 
haber vermeden gidenin haberi…
köy çocukluk
köy  gençlik
köy yaşlılıktır

redfer

( Köy Bazen başlıklı yazı redfer tarafından 20.05.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu