İlahi Sırdaşım: pürü pak ölümsüzlüğe
beyitler ektiğim yalnızlığın külfeti ve izi men ettiğim.
Irmağın deltası: aşkın kayrası gökte
saklı cumhuriyet yoldaş bildiğim şiirlerin minnacık cüssesi.
Heder oldu sözcükler ederi mi
yalnızlığın?
Keder bildim bileli kaderi israf
ettiğim sevginin ihlali.
Yıldız tozu dökülür dudaklarında
şarkıların ve ensesi kalındır karanlığın: o bir harf ihlali ki aş(k) ın
sırlarına vakıf ve işte tebessümler ektiğim yarıladığım yolun telaşı.
Ne isi kaldı şehrin ne de g/izi…
Tevekkül yüklü yüreğimin mi güncesi?
Azat edilesi bir tanrı olsa olsa
aşkın bakiyesi ve izbelerde saklı muhalif güçler oysaki aydınlık ve huzurluymuş
hayatın yaşadığım alfabesi.
Çığır açtığım.
Ç/ağladığım.
Arkası ruhun öndeki geçiş hakkını
nasıl ki tanımaz ufku bilinmezin ve işte şerh düştüm güne ve geceye: leyli bir
hazan meali kökünden kopan bir imge.
Sarmalında gizemin saniyede saklı
son.
Semiren hüznün güftesi bir şiirden de
çok yazılası aşkın himayesi yoldaşı sözcüklerin ve kalem nasıl ki yalnızlığın
defteri kebiri…
Asası ışık tutan.
Azameti ansızın son bulan.
Askıntı hüzün ve namert gecenin şerri
şerh düştüğü kadar gönle yaşatılanın bakiyesi geçkin sözcüklerden kalan geride…
Men ettiğim.
Men edildiğim.
Mert bildiğim.
Matemin sarmalında bir his ki sevecen
yüreğin neşrinde sayıklayan bir nesir ki hayatın idamesi ve sözcüklerin ilhamı
boyumu aşan mefkûre dalgaların iz düşümünde saklı nice methiye ve işte ardından
nal topladığım hüviyetimin tescili bir kimlik numarası ile özdeş bir kalburüstü
yeti ki şiirlere yoldaş ve eş…
Hâkimiyet kuran kader.
Tıknefes keder.
Beynamaz rüzgâr.
Seferi tanığı bilinmezin ah, o seyyah
düşler ki yakamdan düşmeyen.
Bir mızrabı kırık ki sazın.
Matemin sarmalında boy atan mabedim.
Ne melankoli ne veryansın ne de
gölgeler düşen peşime gündemi sağ salim kılmak ne ki gece çoktan vermişken
hükmünü ve baş eğmişken şair, kadere…
Dilemması bir yıldız.
Dil yarası yürekte saklı nice niyaz.
Dilaltı ise şiir dilbaz sevinçlerin
kırık sarkacı ve işte itham edilen şair ve işte vadesi dolan ömür ve işte…
Şahlanan duygulardan arda kalan nice
şiir ve öykü.
Bir vaveyla ise meali solgun.
Bir ritim ise tınısı ıssız.
Bir tanı ise yazmak şiirdir ilacı
şairin en çok da yalnızlığına hükmeden seyyah ruhundan damlayan yaşına sadık
bir temenni varsa yoksa huzura dair varsa yoksa külünden doğacak varsa yoksa
külliyesinde bilinmezin nasıl da şair sevdalı Rabbine ve sevmelere doymayan bir
öyküsü var ki günbegün ivme kazanan anbean solan göğün katlarında yol alan o
sevginin değişmek bilmeyen kat izi.
Nemalandığımız kadar.
Nasiplendiğimizden de ötesi yok iken.
Kolluk kuvveti şairin aslında yüce
Rabbi mazlum yüreğine kol kanat geren.
Batıl bir yön.
Atıl yürekler.
Atık addedilen dünde kalan solmuş
çiçekler ama ruhları temiz ve masum ve hep bizimle…
Devran dönerken kervan da yürürken…
O halde yola devam, diyen şairin tek
kozu iken kozasında saklı sevgisini tüm evrene bir bir bahşeden elbet Rabbin
tanıdığı imtiyaz ile gökten yere düşen bir yıldız gibi yanıp sönen ikbalinde
saklı iken sırlar Rabbine sevdalı ve telaşla koşan yazan bir aşkın ihbarı
yıldızlar çakan gözlerinde temsili bir resim gibi kalemin iz düşümünde aslında
sonsuzlukta hayat ve huzur bulan varsın duyulmasın sesi şairin kalem ki şairin
son kalesi hayata b/ağlayan…