Şerden motifler…
Hani istilası hüznün gökte saklı
tutuşan yürek
Ömre bedeller biçen kâfir rüzgar
Aşkın hulasası derinlerde saklı meali
Tüten dumandan paye vermek adına
Tutuşan ruhun yalnızlığı
Adeta ıssız bir ada şair:
Göç öncesi göç sonrası
İtirafı günahların
Masum kaldığı kadar sayacı
Saklı Allah katında
Devasa bir göç
Muadili ölüm
Duayeni acıların şair küskün
Biçare olsa ne ki ne?
Rabbine yaslı
Sadık kaldığı maneviyatı
Kürediği ömrün
Gelir geçer sanmasın da hiç kimse
Muhatabı melekler
Koruyucu imgelerin ışıdığı
İstikrarlı bir hüzün
Gergef misali
Galeyana gelirken şairin ahvali
Sabır ve şükür ve rahmet timsali
Bardaktan boşanırcasına yağan acı
Yası mı yaşı dökülen?
Yandığı kadar yad ellerde tünediği
kabri
Biçilen değer ya da bedel
Meali tükenmek bilmedi ömrün ihlali
Kanatları kırık değil
Kayrasında ıssızlığın tek hemhal
Olduğu elbet Rabbi
İhya edilesi acılar
İhbar edilesi ömür
İsyanı yok ne dilinde ne yürekte
İtibarı iade edilir mi sahi günün
birinde?
Miladi bir miat dolmadan
Hicri sessizliğe doymadan
Hazzı değil asla
Haiz olduğu nice derdi
Bükerken belini
Yağmalanmış şiirlerinden kalan geride
Yağan yağmura düşkün ve tek talebi:
Hani, olur da…
Hani, olmazın oluru
Hani, içine düştüğü gayya kuyusu
Tek zerresi ile talip olduğu
Elbet kulluğun duvağı ve duvarları
Sağır mı sahi eşrafının kulakları?
Küskün güne gecenin şerrinde dahi
Var iken hayır
Gece müptelası karanlığın
Basite indirgenmesin de hani şairin
yalnızlığının
Boyutuna dem vuran
Ruhuna gam iken uğrayan
Ulağı sözcüklerin
Uleması imgelerin
İndinde bilinmezin
Gark ettiği kadar yarına
Dünde saklı hüviyeti ve hürriyeti
İçinden taşan anne nidalarına
Sıkı sıkıya bağlı
En çok da Rabbine iken itikadı
Hani, olur da olur da…
Olmazın oluru bir güneşte saklı
mizacı ve meali
Güneşin ta kendisi
Aşkın tek resmi
Kaybolsa bile hayalleri
Şair çoktan göç etmedi mi?