bir
toz kasırgası
yerden
yelpaze biçimi havalanacak
iç
içe bir sürü helezonlar çizerek yükselecek
güneş
ısıtacak
su
buharlaşacak
bir
damlacık olacak
damlalar
birleşecek
bulutları
var edecek
ve
elbet toprağa dönecek
çünkü
insan da topraktı en nihayetinde
her
şey bir zerreden yola çıkar
kütlelere
dönüşür
insanın
insana iyiliği
lütfu
da
bir
zerreyle başlar
damlaların
ahenkli birlikteliği
yağmur
olup serinletir toprağı
insan
toprağı incittiğinde
ya
yağmursuz vakitlere gark olur
ya
da sellerin
taşkınların
yakıp
yıktığı iklimlere sürüklenir gider
bir
kalbi kırmak toprağı incitmektir
bir
yetimi küstürmek toprağı küstürmektir
bir
öksüze yan bakmak toprağı aldatmaktır
bunca
endazesizlik
insanın
kendini -kendinden değilmişçesine bitirir
ılımlı
bir yağmurla
tarlaları,
toprağı, ağaçları huzurda tutmak için
her
zerrenin bir miktarda yol alması gerekir
ölçülü
yağmur için
Rabbine
aç elini
boynunu
bük
yağmur
dile…
bir
toz zerresiyle buluşan buharın damlaya
damlaların
buluta
bulutların
yağmura
yağmurların
taşkınlara dönüşmesi
nasıl
ki vuku buluyorsa
insanın
vurdumduymazlığı da
kuraklığa
sebebiyet veriyor
bazen
bir damlacık su
kurak
mevsimlerde çatlayan toprakların
her
parçasına mahkum olan varlığı yeşerten
ve
coşkun renkler açtıran mevsimleri
seriyor
ayaklarımızın altına
bazen
her damla su afet olup
öfkeli
su kütleleriyle
evleri
köyleri
şehirleri
yıkıp gidiyor
bazen
de yokluğunda
toprağı
katman katman kurutup
tüm
faunayı
tüm
florayı
yok
ettiğine tanık oluyoruz
oysa
insan da topraktı
insan
önce insanı
sonra
toprağı incittiğinde
evrende
dengeyi
tüm
mahlukatın hizmetine sunan Yaratan
dengenin
fesadından
insanı
mesul tutmayacak mı
Allah’ın
yarattığı
türabı
insanı
ve
canlıyı incitme
incitme
ki
senden
yansıyan her şey
sana
lütuf olarak geri dönsün
her
damla su…
bereket
ve rahmettir
Allah’ın
nimetini
Allah’tan
isterken
yarattığı
her şeye
hürmet
etmek gerekir
ey
insanoğlu
her
zerrenle ölçüde kal
topraktan
ayrılan su damlası gibi
bil
attığın her adımı
ancak
o zaman
su
ihsanına kavuşursun
redfer