Öznesi kayıp sair düşlerin tekelinde
sönen ışık gibi sokak lambasının o kısık ferinde saklı gizem misali
hicvettiğimse kendi hayatım hicretinde yalnızlığın, mağlup geldiğim nice kaygı
ve istirham ediyorum evrenden firar ettim edeceğim dikenli bedenimden:
Elimde değil, azizim:
Doğuştan bir çiçeğim ezelden.
Metruk heceler sızan yaşımdan
Meczup iklimler bulvarında seken
Bir ilham bir de idam sehpam
Aşkın közünde saklı teselli
Tecelli edecek umuda ne mi söylesem…
İhbar ediyorum içimdeki yası
Döktüğüm yaşa değer hem de nasıl:
Ziyan etmiş olsam da hayatı
Ben bir yasadan ibaretim:
Yasın ve yaşın da dinmediği
Kabul buyurulan bir yasa:
En üst mahkemede yargılandığım.
En üst makamdan talep ettiğim…
Firarım gecikti gecikecek
Fidan boylu hayallerim neyime mi
gerek?
Gel gör ki arpa boyu yol almadım.
Gel gör ki: mekânım mabedimin de ses
geçirmez duvarları
Sadık olduğum kadar Rabbime
Semiren bir hüzün şeceresi kayıtlı
dilime
Yüreğim bozguna uğrayan:
Yürü ya, kulum dedi, madem Yaratan…
Defansımdır şiir
Bekası ölüm bildiğim neye yaradı ki
ömür?
Yâdım ve yarım yandığım kadar
Yarıladığım bir hare
İçimde saklı iken o tekil hane:
Benden ulaşamadığım biz demenin meali
Olsa olsa yalnızlıktır üstüme
zimmetli.
Kordan acılar tasarlarım
Avaz avaz bağıran korna kısarken
sesimi
Dinmez de sirenler
Siması tanıdık nice acı nice keder
Hazanla eş değer bir şiir
Daha kondu madem yakama
Dibin derinliği
Devasa rahmeti bahşeden yüce Tanrı
Densiz iklimse derlediği kadar hikâyesini
Derbeder bir renk saklı içimde
Bin bir tonu matemin
Karadan yana imtihanım
Karası gecenin
Gözümü kararttığım kadar rehavet
yüklü bir madenim:
Kömür karası bir yazgı
Taş taşıyıp da elbet yoruldu kolum
Taşlandığım kadar
Taçlandığım bazı bazı
İkbali bir sır iken varlığımın
veryansını
Vadeli mevduat gibi
Biriken faizi ile bir ileri bir geri
Kaynayan şu ruhum
Fokurdayan şuurum
Alt bellediğim içtimada
Yürekten sızan bir şiir daha derman
olmuşken derdime