Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 10/12/2023
Okunma Sayısı : 223
Yorum Sayısı : 6
İsrail  Atom  Bombası  Kullanır  Mı? --1. Bölüm--

Hamas ile İsrail arasında başlayan savaş üzerine ülkemizdeki her şeyi bilen adamlar ve kadınlar tv ekranlarında bolca arz-ı endam etmeye ve yorumlar yapmaya başladılar. Bu yorumlarda bazen öylesine uçuk kaçık iddialar ortaya atılıyor ki insanın ağzı bir karış açık kalıyor.
İnsanların bu kadar saçmaladığı, böylesine akla hayale zarar komplo teorileri ürettiği bir dünyada haydi bir tane de benden olsun.
Bilindiği gibi Yahudi'nin canı çok tatlıdır. Yani hiç bir Yahudi bir Müslüman gibi ve hatta bir Hıristiyan gibi ''Vatana canım feda '' demez. Vatan için ölmeyi bir gurur vesilesi saymaz. O sebeple de bugün İsrail ile Hamas arasında başlamış olan savaşın bir an önce bitmesini ister. Her gün sadece bir Yahudi ölmüş olsa bile bu Yahudiler için büyük bir kayıptır. Kayıp olduğu kadar da korkma sebebidir.
Peki bir savaşı en kısa ve kestirme yoldan bitirmenin en etkili ve kolay yolu nedir?
Aslında bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz değil mi?
Çok geriye gitmeye gerek yok. Mesela Irak'ın elinde hani dünyayı cehenneme çeviren silahlar vardı ya. Irak o nükleer silahlarla dünya için büyük bir tehditti ya... ABD Irak'a girip yerle bir ederek dünyayı böyle bir tehditten kurtarmış ve akabinde Irak'a demokrasi ve özgürlük getirmişti ya...
Az daha geriye gidelim:
Başrolde yine ABD var.
I. Dünya Savaşı bitmiş ama gel gör ki Japonya bir türlü teslim olmuyor. Şerefsiz Japonlar (!) yüzünden her gün bir sürü insan ölüyor ve direnmeye devam ederlerse daha fazlası ölecek her gün. O halde savaşı bir an önce sona erdirmek için ne yapmak lazım? İki Japon kentine atom bombası atmak elbette.
''Ama bir sürü masum sivil ölür. ''
Olsun, önemli değil. Her gün bir sürü insan öleceğine bir anda önce 120.00 sonra 80.000 masum ve sivil insan ölebilir. Maksat savaş bir an önce sona ersin (!)
'' Hocam yazıp çiziyorsun ama bu yazdıklarının İsrail ile, Yahudilerle ne ilgisi var?'' Diye düşünüyor olabilirsiniz. işte şimdi tam olarak oraya geliyorum.
ABD'nin 1945 Yılının 6 Ekim günü Hiroşima'ya attığı ''Küçük Oğlan'' adlı atom bombasının da 9 Ağustos 1945'de Nagazaki'ye attığı '' Şişman Adam'' adlı atom bombasının da mucidi Yahudi bilim adamlarıydı. Dahası ABD'yi '' Almanlar Atom Bombası yapacaklar. Siz onlardan daha önce davranmalısınız. '' Diye devamlı dürtükleyenler de Yahudi bilim adamlarıydı.
Kısaca özetleyecek olursak Japonya'nın tepesine inen atom bombaları ABD adına atılmış bombalar olsa da Made in İsrail idi ve II. Dünya Savaşı sona erdiğinde Almanya'da aranmadık bir karış yer üstü ve yer altı tesisi bırakılmamasına rağmen bir tek atom bombası bulunamamıştı. Tıpkı Körfez Savaşı sonrasında Irak'ta bir tane bile Cehennem Topu bulunamadığı gibi...
II. Dünya Savaşının son direnişçisi Japonya'ya diz çöktürüldükten sadece üç sene sonra 1948'de İsrail Devletinin kurulması acaba Yahudi Bilim adamlarına ABD'ye sağladıkları bu başarının karşılığı olan bir ödül olabilir miydi? Bence bal gibi de olurdu. Böyle düşünmemek için hiç bir sebep yok.
****
Evet, ABD'nin, Japonya'ya karşı kullandığı atom bombaları konusuna dönelim tekrar.
II. Dünya Savaşının patlak vereceği artık kesinleştiği günlerde bir fırsatını bularak Almanya'dan kaçan bilim adamları Leo Szilard ve Eugene Wigner, daha önce ABD'ye kaçmış olan Albert Eistein ile onun tatil yaptığı Long İsland'da buluştular ve ABD başkanı Franklin Roosevelt'i çok önemli bir konuda uyarmaya karar verdiler. Bu arada hemen belirtelim bu üç bilim adamının üçü de Yahudi kökenliydi.
Çok önemli olan konu ise uranyum atomunun parçalanmasıyla birlikte Nazilerin atom bombası yapma konusunda çalışmalara başladığı idi. Nazi Almanyası eğer bunu gerçekleştirirse çok büyük ve etkili bir silaha sahip olacaktı ki bu silaha sahip olan bir devletin yenilmesi mümkün değildi.
Üç bilim adamı saatlerce görüş alış verişinde bulunduktan sonra Başkan Roosevelt'e iletilecek mektup Leo Szilard tarafından kaleme alındı ancak bu iki bilim adamı ABD'de henüz popüler olmadıkları için mektubu Başkan Roosevelt'e ulaştıracak kişi ABD'de popüler bir bilim adamı olan Albert Einstein idi. Başkan Roosevelt sadece onu dinlerdi. O sebeple de mektubun altında Macar Yahudileri olan Leo Szilard ve Eugenie Wigner'in değil Albert Einstein'in imzası vardı.
Einstein bu mektupta uranyum elementinin yeni ve önemli bir enerji kaynağına dönüştürülebilir olduğundan, bu enerjinin ise çok yıkıcı bir silaha dönüşebileceğinden bahsediyordu. Ayrıca Almanya'nın sıkı bir çalışma içinde olduğundan hatta bu sebeple işgal ettiği Çekoslovakya'dan dışarıya uranyum çıkışını yasakladığından bahsediyor ve bir an önce öncelikle uranyum stoklamak daha sonra da Almanya'dan önce bu silahı üretmek gerekliliğinden bahsediyordu.
Başkan Roosevelt bu mektuba nazik bir cevap verdi :
"Bu verileri o kadar önemli buldum ki önerinizin olasılıklarını kapsamlı bir şekilde araştırmak için uranyum elementi ile ilgili Standartlar Bürosu başkanı, Ordu ve Donanmanın seçilmiş bir temsilcisinden oluşan bir kurul topladım.''
Roosevelt her ne kadar bizzat kendisi bir elementin atomunun parçalanmasıyla koskoca bir kenti yok edecek bir enerjinin meydana gelebileceğine inanmadı ve işi ağırdan aldı.
Bunun üzerine Einstein, Başkan Roosevelt'e 7 Mart 1940 ve 25 Nisan 1940'da birer mektup daha yazdı. Mektuplarında gerek uranyum stoklanması gerekse uranyumdan elde edilecek enerji konusunda bilgilerin yanında Almanlardan geride kalınması halinde doğacak felaket konusunda uyarıyordu başkanı.
Başkan Roosevelt, 7 Aralık 1941'e kadar sallamadı Einstein'i de mektuplarını da.
7 Aralık 1941'de değişen ne oldu peki?
Japonlar, burunlarının dibinde olmasına rağmen bir ABD üssü olan Pearl Harbour'a saldırıp yerle bir ettiler. İşte ondan sonra hem kendi kaderleri hem de II. Dünya savaşının kaderi tamamen değişti.
Sonra?
Sonrası kızılca kıyamet... Gelecek bölümde
( İsrail Atom Bombası Kullanır Mı? --1. Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 10/12/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu