Benim gibi uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayanların bile spor hakkında ahkam kestikleri şu günlerde,düşüncelerimi yazmasam kendimi suçlu hissedeceğim.Mevlana'nın şehrinden ülkemize  ve  tüm Avrupalı Türk vatandaşlarımıza  sevinç gözyaşları döktüren,Almanya'da düzenlenecek 2024 Avrupa Futbol  Şampiyonası'na katılmaya hak kazanan  A Milli Futbol Takımı'nı tebrik eder,başarılarının daim olması dilerim,keyifli bir pazar akşamı yaşattılar  bizlere ama zaten bu başarı bekleniyordu çünkü Letonya içerisinde bulunduğumuz grubun son sırasındaydı.

Spor sonuç odaklı olduğu için kazandığınız zaman sorun yoktur iyi de oynasanız kötü de oynasanız,istediğiniz kadar kırmızı kart,sarı kart da görseniz kimsenin umrunda olmaz ancak Avrupa maçları gibi büyük ses getiren maçlarda yenilirseniz yer yerinden oynar,milyon dolarlık futbolcular yuhlanır,yönetim istifaya çağrılır;geçtiğimiz günlerde Beşiktaş takımımızda bunun  örneğini gördük.

Beni yaralayan şu var;teknik adamın başarısı,oyuncularımızın başarısının önüne geçmesin.Her nedense bizim ülkemizde "yabancı hoca" hastalığı var,diyelim ki Dünya Şampiyon'u olduk ve teknik direktörümüz bir İtalyan bir Alman,bir Rus farketmiyor,
"Türkler,yabancı  teknik direktör sayesinde şampiyon oldu yoksa hep yerlerinde sayarlardı."diye yorumları mı  dinleyeceğiz?Aynı ruhu,aynı kanı,aynı canı taşıyan yüreklerin birarada olmasını bir çok kişi gibi ben de arzu ediyorum.

Spor kanalları akşam reyting  rekorları kırarken,kimsenin sevincine gölge düşürmek istemem,diğer kanallarda  verilen savaş haberleri ise yüreklerimizi yakmıştır.Komşularımız kan revan içindeyken bizlerin  herşeyden habersizmiş gibi düğün havası içerisinde kutlamaların dozunu kaçırmamız,müslümanlığımıza ve insanlığımıza sığmayacak eylemlerdir; sevinelim,kutlayalım,dua edelim ama içimizden(!)

Sporda sevincin gözyaşları vardır savaşta acının.

Spor belli bir yaş gruplarına hitap eder,savaş ise geneldir,evrenseldir,her kesimi etkiler.

Sporda beden gücü kullanılırken savaşta ise beden,beyin ve teknoloji gücü kullanılır.

Sporda sahada sadece oyuncular varken savaşta saha geniştir ve çoluk çocuk,yaşlı genç,kadın erkek, hacı hoca toplumun tüm kesimi sahadadır.

Sporun silahı toptur,savaşın silahlarını ise saymakla bitmez, görünenler kadar görünmeyen savaş teknikleri de vardır(psikolojik savaş.)

Sporda kazanma- kaybetme varken savaşta ölüm kalım meselesi vardır.

İnsanlar var olduğu sürece savaşlar hep olacaktır çünkü savaş,bazı sorunların çözülmesinde bir iletişim yöntemi olarak algılanır.

İlk olarak Vietnam Savaşı'na karşı ortaya çıkan daha sonra dünya genelinde tüm savaş karşıtı slogana dönüşen şu cümleyi yeniden hatırlayalım ve dilimizden düşürmeyelim: "Make love,not war." (Savaşma seviş)

( Savaş Ve Spor başlıklı yazı berberce tarafından 16.10.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu