Bir şeylere yaklaşınca, önemsizliği artıyor. Başarıya yaklaştıkça, aslında önemli olanın çabalamak olduğunu anlıyorsun. Bu örneği çoğaltmak isterim ama üşeniyorum.

Doğru ve yanlışın artık pek anlaşılamadığı bir dünyada yaşıyoruz. Kafamız hep eskilerde. Çünkü bir şeyler düzelmedikçe, eskiye olan özlemimiz arttıkça artıyor. Kimse kimseyi gerçekten sevmediğini çok geç anladım. Okulda ilk reddedildiğimde, dünyam başıma yıkılmıştı. Benimle konuşmaya bile tenezzül etmedi. Şimdi düşünüyorum da o kız nerelerdedir kimbilir. Belki o beni reddetmese ne olacaktı? Okuldan mezun olana kadar konuşacak ve sonra ayrı yollara düşüp unutup gidecektik birbirimizi. Reddetmenin acısıyla ben üç defter dolusu şiir yazdım, o da muhtemelen şuan üç çocuk annesi bir kadındır. Büyük ihtimal bu olanları çoktan unutmuştur bile. Ama ben nedense psikopat gibi aklıma yapışmış çıkmıyor bütün bunlar.

Platonik sevmenin yarısı bu güzellikte saklı işte. Nesnelere ne kadar yakınlaşırsan o kadar çok netliği ve güzelliği bozulur. Tamam insan bir nesne değil ama ona da fazla yakınlaşmaya gelmiyor. Hani derler ya ‘’yüz göz olmak’’ ; işte bundan bahsediyorum. İçini ne kadar çok açarsan insanlara saygınlığın da o ölçüde azalıyor. İnsan doğası gereği dürüst, doğru sözlü, yumuşak ve açık insanlardan hoşlanmıyor. Özellikle kadınlar. Bu gerçek ama acı bir gerçek. İstisnalar hariç ama bu böyle. Ben hayatımda bunu yaşadığım için net söylüyorum.

Görgülü olmanın eğitimle okulla alakalı olmadığını çok önceleri öğrendim ben. Yüksek öğrenim bitirmiş nice insanların, toplumsal ilişkilerde çok ama çok zayıf olduğunu gördüm. Kendi kafasına göre insanları sınıflandıran çok okumuş (!) insan gördüm. Ama öte yandan köylere çok gittiğim için beni görünce, benden yaşça çok büyük insanların ayağa kalkıp bana yer verdiğine de şahit oldum.

Ne olursa olsun her şeyi ölçüsü ile yapmalı. Sevmek bile ölçüsü ile olmalı.

( Birşeylere Yaklaşınca başlıklı yazı Mehmet ÇİFTCİ tarafından 31.10.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu