Aşkın Ta Kendisi...




Düşlerim: melun mahzun bense seferi yıldızıyım aşkın ve manen nasıl da dolu doluyum yüreğin de yongası iken şiir.

Mevsim tetikler hüznümü ve emir-komuta zincirinde dönenir kalemim.

Mebusuyum meclisin.

Mealiyim hayallerin.

Bir o kadar gerçeğim şüheda mazimde saklı olsa da içimdeki dinmeyen rüzgâr.

Batılı sözcüklerin kalburüstü duygularım.

Atılı yüreğimin adeta batık bir gemi ve atık misali uzat çöplüğüne boşalttığım karalanmış nice sayfam.

Melodiler çınlatır kulağımı aslında ölümdür beni çağıran…

Ağırdan aldığım kadar hayatı duygularımı bilir Sağır Sultan ve tensiye ettiğim kadar pek çok insanı ihbar ederim ben kimin suç dosyası kabarık ise.

Ve işte kabaran yüreğimi kahvenin telvesine banarım adeta bir f/aldır ruhum ve sözcüklerim nasıl da ifşa eder içimi.

Zanlar suskun bu gün.

Zamlı tarifesi duyguların.

Mahzun gülüşlerim kundaklanır ve de ansızın.

Yattığım ranzanın da üst katıdır şiir ve üsteledikçe kalem durmaksızın yazarım anarım da dünümü bir gezidir benim için şiirden şiire göç ettiğim ve öcümü alırım hayattan.

Zincirleme kazaya mahal veren aşk ve de:

Suçlu olandır bir o kadar mağdur bir o kadar canlı.

Afrasına tafrasına yenik düştüğüm aşk ve şiarım iken kalemim şair kimliğimi yayarım dört bir yana ve dönenirim deli gibi sözcüklerin nezdinde şaha kalkarım.

Şahikalarımdır beni bana getiren.

Şah damarımdır aşkın ta kendisi ve işte yüce Rabbe dönük yüzüm aralıksız sadık kaldığım kaderim ve yaza yaza kederimi sağalttığım.

Aylak günlerden geliyorum.

Baygın gözlerinde mevsimin nasıl da nasıl da sular seller gibi ç/ağlıyorum.

Öznemse müdavimi iken hüznün.

Kayıpların esrarını ruhumda taşıyorum.

Ve içinde yaşadığım su testim mademki kırıldı suyolunda bense Nasrettin Hoca gibi kendimi tokatlıyorum bin parçaya ayrılmadan binlerce mil yol kat ettiğim iken kendimden kendime döşediğim o yolda bazen zar tutan kadere iken sitemim ve sitayişimle sadece kendime yükleniyorum.

Revnak acılar sokağı.

Ölü ruhlar bulvarı.

Hüznün kulvarında tek geçtiğim tüm duyguları.

Sazan misali atladığım hayaller.

Tekeri kırık yüreğimde zeval içinde.

Afiyette olsam da biliyorum zafiyetimi:

Ben bir düş çukuruyum gamzesinde ömrün galip geldiğim soluk renkler mevsimi içimde saklı iken yalnızlığın ve hüznün titri.

Sinyal veren duygularsa yüreğimin röntgenini çektiğim ve işte şiirler iken benim tek sığınağım minnacık yüreğimde nasıl da haşmetli duygularla sürdürüyorum yolculuğumu.

Bazen t/araf tuttuğum.

Evreni aralıksız tavaf ettiğim.

İzi kalmışken dünün.

Sahiplendiği gizi evrenin…

Ve bodoslama sevdiğim insan izlekleri belki bir ritüel belki bir varsayım belki de içimdeki hüzünlü çocuğa ettiğim veryansın.

Üşüşen gölgeler var kabrime.

Mezar taşımsa yumuşacık bir yastık dinlediğim kadar huzurlu vicdanımın sesini gel gör ki…

Gel gör ki: sessizce ve uzaktan sevdiğim asla da bir karşılık beklemediğim elbet aşkın şahı yalnızlığın şahikası sözcüklerin de sonlanmayan bataryası.

Kusurumla yanlışımla doğrumla.

Künyemde saklı ismimle doğrulduğum kadar da yol yorgunu.

Ve yufka yüreğim tüm meziyetim iken kendime ettiğim eziyet.

Merhalesi mi örgünün?

Minvali mi görüntünün?

Ruhumun da örtüsü iken aşk ve şiirlerim ve işte tabanları yanıyor kalemimin bense rugan bir çizme gibi içinde saklandığım hicretim ve aralıksız kendimi hicvettiğim.

Yasımın da şiarı iken döktüğüm yaş.

Yaşımın doldurduğu çukurları gamzelerimin.

Kâh açtığım kâh solduğum çiçeklerin de en itibarlısı iken künyemdeki ismimin hakkını verdiğim mademki insan ismiyle yaşar ve tereddütsüz dikenlerimle hemhal bazen yorgun bazen ıssız bazen uzak kaldığım kadar kendime.

Rızam olmadan kalem yazmazken.

Rızası olduğu kadar kalemim razı geldiğim binlerce cümle binlerce şiir.

Asfaltında yolların eridiğim.

İzahı olmayan duyguların afaki sureti ve elbet her güne yeni bir kayıt açtığımın da ihbarı iken şiirlerim ve sözcüklerimle sevişen yüreğimde cirit atan özlemle hemhal acıyla iştigal ölümlerden ölüm beğendiğim ne zamanki kalemim boynunu büksün bir koşu gidip de annemin boynuna sarıldığım mademki boynum kıldan ince Rabbin nezdinde…

Yorgun iklimlerden geldiğim…

Yalnızlığın da gediklisi iken suretim.

Surelerin seferberliği ve Allah yolunda aşkla ihtimamla yaşadığım.

Hüznü serdiğim kâğıt.

Kâğıda olan düşkünlüğüm.

Bazense kâğıt gibi bembeyaz kesildiğim ve ölümle restleştiğim kadar rastlaştığım gölgeler.

İhanet etmeden kadere.

İhmal etmeden de kederi.

İsrafı edermişçesine bol keseden sevdiğim kelaynak kuşları gibi bir başıma mezarımda kendimin yasını tuttuğum ve hangi yaş aralığında olursam olayım aşkın kıvamında şiirin heyecanında kendimle sürtüştüğüm kadar içre dönük yolculuğumda kalemimi heba ettiğim bir ömür ne de olsa öncemde kalemimi tanımaz bilmezken ve içinde yaşadığım kalenin düz duvarlarına tırmanmayı maharet saydığım…

Bu yüzden keyfini sürüyorum hem hayatın hem duyguların.

Bir resim çizermişçesine.

Recim edilse de iç sesim anbean.

Gaipten gelen bir sözcükle el sıkışıp kendimi ansızın bir şiir yazarken bulduğum kadar kendimi binlerce kere kaybetmenin ertesi kalemimle avunduğum kadar da içimdeki saf sevgiyi savunduğum.

Miadı dolmadan da yaşamın.

Mizacımda saklı iken kâh coşku kâh hüzün.

Göğün tapusu mademki üstümde o halde göç vaktim geldi geleli kim bilir daha ne çok şiire ne çok duyguya göç edeceğim göçmen kalemimin izinde binlerce gizimi ulu orta yaşadığım ve sevdiğim kadar hem sevgiyi hem hayatı illa ki kavuşacağım bir gün kaybettiğim kendime ve aralıksız nöbet tuttuğum iken hayatın taslağı bir tasa olarak da addedilmesin hani içimdeki kaos çünkü ben hem hayatın hem aşkın şiarıyım ve aşk ile yaşadığım kadar yazmamın ertesi içine düşülesi bu aşka da nasıl gıpta ediyor içimde hazır ol da yazmamı emreden sözcüklerim…

 

 


( Aşkın Ta Kendisi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 6.11.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu