Ufka b/andım yalnızlığı
Gecenin tüten isiydi adeta gözümü
Sakındığım kadar akça pakça bir şiir
diledim Tanrıdan
Göğün savruk bulutları
Yerle yeknesak olmuşken iklim
Adeta ikilettiğim bir dua idi şiir
Beynamaz gölgelerin esareti değil
Cesaret yüklendiğim kıvrımı bir meal
Aşkın ırkının kökünden kuruduğu
Çam sakızı çoban armağanı iken umut
Bulutlara ektiğim tohumla
Ansızın karşımda dikilen devasa bir
bulut
Künyem sağır
Hüznümse hayatı ağırdan aldığım kadar
Meylettiğim hicranın söküklerini
korumakla mükellef
Adanan adaklar adam boyu yalnızlığın
Kesilen raconu
Ah, dikilesi binlerce sözcük
Kollu kuvveti imgeler
Aşkın b/atağı
Sonsuzluğunsa aslına rücu ettiği…
Sersem sepelek bir hayatı
Yağmaladığı kadar
Kederin dolduruşuna geldiği mademki
kader
İhtimamla ördüğüm zeybek misali
Seken heceleri
Bazen bir ağıt bellediğim
Sadık kaldığım kadar sevgiye
Mecrası ölüm kokan bir yeryüzü
Dünün küsü
Yarınların güdüsü
Şerh düşülesi yeni bir umuttu mademki
her dilek…
Sazı kırıksa ömrün
Sağdıcı kalem olsa bile ne değişti
günbegün
Eşlik eden yeni acılar
Dibinde saklı kuytunun
Karaçalı misali dünde kalanlar
Aşkın idamesi
Serin bir esinti
Yalnızlığın fısıltısı
Kulağına gittiği kadar
Sağır Sultanın eşlik ettiği
Ritmi olmayan duygular ne ki?
Ötekileştirilen her varlık ve şair
Kimliği kaygan
Göreceli bir sağanakta ıslanan
Vedası güne gecenin teşrifi
İzafi bir mutluluksa baş veren umudun
belirteci
Şaşkın ve nazlı ve yaralı
Kelamın sızlarken burnunun direği
Ve işte yıkılası putlar
Tavır koymak kadar sıradan
Taziyelerini de sundu mu cihan
Bir yaşayan bir ölen
Suretler
Surelerin esintisi vebali de boynuna
bilinmezin
Kanıksanası bir hüzün dalgası
Aşkın şahidi iken iklim
Kat izinde sevginin
Kat edilen yoldan da dönüş yokken
geri
Bir mısra bir muska
Bir rıza bir de rayici sözcüklerin
Kanatlanan her dua örülü iken
yürekteki sesi
Tek duyandır Yaratan
Ölümüne sevmekle iştigal
Arsız bir hüzünden arda kalan
Mizacı yitik bir şiirle hemhal
Nasıl ki
Akacak kan durmuyor kalemde
Maneviyatın endamı
Şair büyüttüğü kadar sevgisini
yürekte…