Çok değerli Âdem Hocamın son şiirine
yazdığım âcizane nazirem…
Rengi yoktu şiirin öncemde saklı
gizin bir şiir gibi teselli vereceğini nereden bilebilirdim hem yüreğime şiir
denen tokayı takana değin rest çektiğim iken dünya işleri ve sevgi iken
yüreğimde saklı o devasa mabedim şiirlerle örülü duvarları şiir kokan yeryüzü
adını henüz koymadığım bir duygu asla da bana yabancı olmayan bir dürtü iken malikânemde
konakladığım anbean günbegün uyuyan iklim ben ki…
Putları yıktığım sevgimle kırdığım
potlarım ve ruhumdaki asil poların sıcacık varlığı.
Küskündüm dünüme dün gece başımı
koyduğumda şiire kalemin kan kustuğu dile gelmediği kadar bana uyku yoktu rahat
bir rüyada gördüğüm her kâbus şiirin tarifesinde eksik bir name babında.
Rötarlı duygularım.
Şair kimliğime hali hazırda alışkın
olamadığım.
Sadece şiir değilim nicesine tekabül
ettiğim kadar yaşadığım hayat ve onca tevafuk şiirin nezdinde top tüfek
kuşanmışçasına imgelerle sağalttığım acılarım ve hüzün heybemden taşan anılarım
anlarım top yekûn şiir soluduğum bir evren bir mecra.
Sevginin dili şiir.
Şiirin dili bir o kadar hüzün.
Hüznün mecrası umutla iştigal
binlerce dua binlerce rüya ve şiire meyleden yeryüzü gökyüzü konuşlu olduğumsa
şiirin alfabesi s/onsuzlukla mutabık olduğum kadar kayramda tarhında
yalnızlığın salkım saçaksa varlığım ve söküklerim illa ki kalemle şiirle
diktiğim örtülü ödenek misali kabımdan taştığım ruhumdan sökün eden nice ben
nice şiir tası tarağı toplayıp da tam da gidecekken hem de kendimden.
İçimdeki sarkaç iş başında.
Kalemse gün ve gece nöbete kalmışken
ve alt belleğim bir bir kayıt ederken yaşanmışlıkları yaşamaya dair nice hayali
umudu gök kuşağı ile de sarıp sarmaladım mı şiir şiir açan yüreğim şairane bir
izdivaç kalemimin nüksettiği o devasa yağmur sağanak şiir ekip şiir b/içtiğim
hem de yerle yeksan olmuşken varlığım tokalaştığım dizeler…
Mademki dövmedim hayallerimi şimdi
sırasıdır dizelerimi dönmenin de vaktidir nasıl ki şiir açar yüzüm şiir içer
ağzım şiir gibi de kokarken sevgim ve ikbalim ve heyecanım ve yalnızlığım ve
hezeyanlarım bir bir dönüşür şiire ruhumun çeyiz sandığında saklı sözcüklerim,
duygularım.
Göğün mantalitesi.
Yerkürenin izafi gölgesi.
Şiarım mademki s/onsuzluk ve sevgi
ikliminde seker benim sözcüklerim.
Yalıtılmışlığım hayattan yalnız ve
hoyrat bir rüzgârım hem ben tatlı tatlı içine esen.
İçtimada yürek ve kalem.
Arz edilesi sözcüklerle talep
bulmalıdır hem benim sevdam nasıl ki kâğıda ve kaleme saplantılı bir aşk
beslerim sektiğim her hecede ise içimdeki çocuğu teselli ederim.
Renkler doğam.
Sözcükler gözüm açık/kapalı gördüğüm
rüyam.
Yalnızlığımın esiri eseri nasıl ki
şiirlerim varsın olsun bir başıma sekeyim bir duygudan diğerine tekil hanemden
de firar ederim şiirin nezdinde sakata gelse de kimi sözcük sarıp sarmalarım
anaç kalemimle sarmalında aşkın hizaya gelir duygular ve esen şarlatan rüzgâr
bir o kadar yakamdan da düşmezken şiirlerim lakin ben hali hazırda bir şair
değilim…
Şairane mizacı usta kalemlerin.
Şirin bir gülümse hâsıl olur ne
zamanki konsam yüreklerine.
Aşkın hası ve şiirdir yüreğin radarı.
Yalnızlığın kaç bayt olduğundan
ziyade ruh ikliminde yazılan şiirlerle içli dışlı şairane bir özlemle en çok da
kendime meylettiğim ve işte Yüce Rabbin Dergâhında önünü alamadığım bir
coşkuyla şiirde buldum ben İlahi Aşkı ve kozamdan firar ettim edeli…
Şairane üslubu şairlerin kaleminde
saklı o nüktedan seyir ve işte sefasını sürdüğüm kadar kederin şiirlere
yaslarım başımı ve kalbimi bir batında doğar hem benim şiirlerim gün ve gece
gibi birbirimizden ayrı kalamadığımız kadar aralıksız Rabbime şükrederim.
Şair değilim lakin şairane bir ruhtur
ve yürek taşıdığım.
Şair değilim lakin şairane bir
üslupla göç ettiğim kadar kendimden kendime ulaşma telaşı ile şiirler ekerim
yüreğin tarhına ve gün sonunda açar şiirlerim endamlı bir çiçek gibi miski
amber kokan imgelerdir sırdaşım ve kalemimle meşk eylerim şiirin de izdivacına
talibim madem ezelden…