Bir ayrıcalığı olmalı şiirin
Belki de yazamayacağım kadar çoktur
içimin
Fay hattında takılı gözlerimin
Elasında içtiğim
Bir bardak dolusu kordur
Dil yaram yürek yaram,
Yamalı entarisinde yalnızlığın
Ve çocuk kalbimin varlığının
Damgasını vurduğum aşkın da sevginin
de
Çoktur özlemi hasretini çektiğim bir
iklim gibi
Seyrüseferinde ümidin
Takkemi önüme koyduğum
Teknemi çektiğim
Tekkem ise hüzünlü yüreğimin ikbali
Ve sergüzeşt sözcükleri akça teninde
Kâh kâğıdın kâh alnımın
Kaç akçe ise özlem
Sırtımdaki küfeye boca ettiğim
Onca hüzün onca sitem elbet sitayişim
kendime
Yetmedi kalemime
Gücüme gitmezken artık yaşamak
Güç bulduğum şu sefasını sürdüğüm
duyguların
Ve şiirin de olmalı elbet bir farkı
Kaç karat ise yüreğin haznesi
Kaç bayt ise acının hazinesi
Hani, hani tutuşan kibritin
Can çekişen çelimsiz bedeni
Bir içimlik değildir hem şiirlerim
Bir ömre tekabül eden yalnızlığın
Ödediğim diyetini sürgün edilen
yüreğimin de
Mafyası iken açlık asla da
düşünmediğim kadar
Nasıl ki bir dirhem et örter ayıbı
Kim bilir kaç bin öğün atladım
çocukluğumdan beri
Ve işte açlıkla terbiye ettiğim
Bedenimden firar ettiğim
Kilimine sözcüklerin takılıp da
taklalar attığım
Sevebilmenin bedeli
Olmalı elbet bir farkı insanın
farkındalık sunan şiirin her hecesi
Nasıl ki kıyılan içimde hislerin
devindiği
Bir teselli babında
Ve işte yazarken kıyama durduğum çok
mu belli?
Sevecen bir temenni
Uçtuğum kadar yükseklerde
Konduğumsa dergâhı Mevla’mın
Dünyanın tüm eziyetlerini yok sayıp
Meziyet bildiğim şu efkârın şu
endamın şu acının
Var mıdır sahi bir tarifi
Bense Araf’ta saklı hikâyem ile
Ben ki bana kâh uzak kâh tuzak
Ve işte yaklaştığım kadar içimdeki
şelaleye
İman gücümle ayaktayım
Sevginin kerameti tükenmek bilmeyen
Tek servetim tek ziynetim
Aşkın kardığı hayata küstüğümün
ertesi
İçselleşen yolculuğumda saklı
rüyaların her bir haresi
Huzmesi
Gerçek kıldığım kadar hayallerimi
Baş koyduğum bu sevgi dolu yolculuğun
Katıksız müdavimi bir nebze de olsa
huzur bulduğum
Kalemin tininde
Sözcüklerin titrinde
Ne dama taşıyım
Ne de yüreğin akan damında saklı
Ne dikit ne sarkıt sapladığım kadar
kalemi
Yüreğin zeminine
Kâğıdın da tiridine bandım madem
hayallerimi
Asla cefa değildir sitayişte
bulunduğum
Bilakis sefasını sürdüğüm
Bil mukabil hüzün demenin meali
Teknem su alsa da boşalttığım kadar gözyaşımı
Bir murattır dillenen
Allah katında saklı huzur ve sevgiyle
Mil çektiğim gözleri kalemin
İhlaslı bir esinti
Asla değil ne rivayet ne hurafe
Bilakis kendimi sevebilmenin
göstergesi
Kâğıdın tenine döktüğüm yaşımla
yasımla
Rabbime kavuşmanın coşkusu
Varsın olsun yalnızlığımın nazıyla
Şerh düştüğümdür mevsim ve sevgi ve
aşk
Bir rahlede süregelen ömrün
Tek serveti illa ki İlahi Aşkın
Aşı iken huzura dönük yüzü
Kıblemde saklı duaların doğamın da
emsalsiz esintisi
Bahşeden Rabbime hamt etmenin ikbali
elbet
Sonsuzluğu yaşadığım sevgimin
salınımında
Sarmalında mevsimin
Açan yüreğim çiçek çiçek sevginin de
her rengini
Katık ettiğim kadar ruhumdaki
karanlığı da delip geçtiğim
Elbet Allah’ın izniyle sonsuza kadar
huzur bulmak
Cennetinde
İlahi Ateşin de çeperinde yağan yanan
Bir kıvılcım olmanın emsalsiz özlemi…