Bir düş ektim yere düştüğümde içtiğim
hüznün damlasında nemli kaldı toprak.
Nedamet yüklü münafık esaretinde
nefsinin öncesinde sözcükler nasıl da muğlak.
Bir gizi savundum.
Bir izi teselli bildim.
Acımla avundum yetmedi
Açtığım kapıların eşiğinde bekleyen
nöbetçiler
Şerrinden iblisin sığındığım Huda
Ve o savruk mıntıka
Baş eğdiğim sadece Mevla
Baş koyduğum umudun her zerresi
Yeter ki kutsansın dualarımla.
Ben bir yetimdim madem…
Yetindim her günle her acıyla
Kavrulan yüreğimin tam da ucunda
Telaşla savurduğum yaşlarım
Yasımla hemhal
Boyumun uzadığı kadar yaşarım
Sevip de boyumun nispetinde
Boyumu aşan dalgaların kısmetinde
Saklı bir dilek misali
Haizi olduğum o Dilek Taşı
Aşkı kürediğim kadar sığındığım Dergâh
Müspet menfi söylenenler neyse ne…
Ah, be hafız:
Görmez misin sen?
Edemediğim o veda
Bin bir edayla süzülen gölgeler
neyime
Özlemim sadece senin yanın
Yâdımda saklı düşparem
Yarenim lokum misali
Sevecen yüreğimin günbegün eridiği
Bu dünyaya ise neden geldim sanki?
Eremediğim nihayet
Hazzın doruğu değil
Haizi olduğum hasreti
Bir çile yumağında
Çil yavrusu gibi dağılan duyguların
nazarında
Sadece ve sadece sevgidir meylettiğim…
Ben ki kâh Yıldız
Ben ki
Üşüdüğüm kadar içimi üşüten o zemheri
Paye verdiğim bir kâinat ise saklı
ruhumda
Gölgemden dahi uzağa düştüm
Artık kimin neyse umurunda
Umudum saklı
Un ufak edilmiş bir kaya parçası
Süt liman yaşamaksa tek duam
Annemin sesinde de doğdu mu sabah
Meylettiğim bir s/afiyet
Aşka razı gösteren sadece yüce Huda
Bir eziyet addedilen ne ise
Sevdiğim kadar huzurluyum meylettiğim
elbet
Bir meziyet
Kutsal bir sağanaktır yolunu
g/özlediğim
Yaşımda saklı yas ve hidayet
künyemden sektiğim
Asamsa saklı ruhumda
Azamet değil asalettir meylettiğim
Ve sus payı her söylem
Teşrifi meleklerin
Yıkılmamak adına inşa ettiğim hayal
mektebim
Kâh uzağında kâh dibinde
Kâh yağana meylettiğim
Kâh yağdığı kadar içime
Eşiğindeyim ölümün
Beşik misali sallanan mabedim
Bir melteme vuruldum vurulalı
Matemin rüzgârında darbe aldığım o
kutsal sızı
Acımla hemhal
Aşk ise aşikâr bir yenilgi
Gözünde insanların tüten iç sesim
Tuz bastığım yaram
Anneme konuşlu sevdam
Matemimle makberim dünden hazır
Bir yitim olsa bile yaşamak
Bir yatır meziyetinde tavaf ettiğim o
eksen
Aksayan ayaklarında şiirin
Bazen ruhum bazen bedenim
Zılgıt yiyen her masum dilekte
Cıngılı umut olmalı oysa insanın
hatmettiği kadar sevgiyi
Kum misali dökülen o saatin tik tak
sesinde
Meşrebim ve mezhebim
İnsan kalmaya dair ant içtiğim
Bir kaşık suda boğdukları ne ki?
Bir bardak suda üreyen o devasa
dalgalar
Aşkın kat izinde yürüdüğüm kadar
Azadesi düşlerin
Bir ara bir aydınlık gözüme ilişen
Bir ayna ruhuma tutulan
İddiam o ki:
Mazlum yüreğimle sektiğim
Bir minvalden diğerine
Tutuşan her iki yakam
Varsın gelmesin bir araya
Turuncu güneşin uydusu
Aşkın sancağı içime dikilen
Bir mevsimde saklı nicesi
Mealim sevgi mızrabım özlem
kavuşulası
O Dergâh
Aşkın ümmeti nice güzellikle hemhal
Müridi olduğum yüce dinim
Ve dilim ve titrim
Aşkın Hünkârına koştuğum
Ömür yettiği kadar…