İzafi gölgem: idare lambasında
sabahladığım yıllandığım eksen ve o tek münferit hece nasıl ki bahşedildi aşk
ve işte yıldızlar firar eden gözlerimden şüheda anılarla hemhal kıtlıktan
çıkarmışçasına severken…
Erken bir uykuda öldüm ama dinmedim
Övdüm iç sesimi ama acım geçmedi
İçerlediğim çalınan hayallerimden
derlediğim
Ne ki ne, sen olmadıktan sonra?
O kekremsi acılar durağında
Gasp edildiğim nasıl da aşikâr
Bir şiir b/atağında saklıyım
Sakındığım gözümden yastayım
Aşina olduğum bir bulut toplarken
yağmuru
Yağmur duasına çıkan umudun muradı
Varsın olsun şiirler bir dil yarası
Göğün kompetanı
Yerkürenin hali hazırda süt liman
olmadığı
İzini sürdüğüm sevgi
İman gücümden doğan vatan aşkı
Gölgemle kavgalı bir gün daha battı
Batılası her diken gövdemde baş vermiş
Nice acı nice elem
Rotam düz
Rengim beyaz
Rakımımsa vazgeçilmez
Bir farkındalık yüklendiğim
Gecenin peyzajı
Umut teknem yürek tekkem
Alaşağı edilmişliğimden kime ne hem?
Kırağı çalan bir sitem bir de yıldız
olmanın efkârı
Çatık kaşlı karanlığa kalmadı
etmediğim sitem
Zinhar yaşamıyorum
Zirzop gölgelerle oynaşmıyorum
Oya misali bir sevgi
Muhatabım sadece Yaratan
Muadilim olsa ne ki bunca şiir?
Edimlerimde saklı
Hayallerin ayak izi
Neşreden gün ışığına duacı
Boyut atladığım bir gizem ile dolu
İçim dışım nasıl da t/aşkın yoldaşı
Evrenin
Sarmalındayım hidayetin
Hüznümle kürediğim delişmen şiirlerim
Küfem ağır tünediğim kadar her
dizeden
Çaldığım bir melodi bir renk bir
şarkı
Atıl sözcüklerden arda kalan
yalnızlığın ıssız yolları…