Bayram Geldi Bayram Geldi...





Mavi bir gezegendi adeta ruhumun atlas çıplaklığında baka kaldığım dünya denen mesken hulasası duyguların aşkın hicreti bir o kadar uyumsuz mizacımın saçaklarına takılı sözcüklerle kıyama durduğum yorgun ukdem acınası umrem sefasını süremediğim ne ki dünyanın çoktan zehrine bandığım içimin kuşaksız ve kurak yalnızlığı.

Bir metanet dilendim Tanrıdan bir de mesafeler saklı izinde mutluluğun sürmanşet duygular varsa yoksa yüreğimin kamburu.

Hicaz eylediğim.

Hazan benzeri bir mevsim göğün kıraç bulutlarının rahmete yağmura özlemi.

Diken diken bedenim hem ürperdiğim ansızın hem de en derine batan duyguların alaylı mektepli yalnızlığında açacak goncalar misali ikiletmeden sevebilmenin meali ikilem yüklü kuşak çatışmaları ve işte yeniden yepyeni bir bayram geldi.

Ruhumun firarında bir özne saklı yâd ellerde özlemin şifresi göğün reçinesi yerin kaç kat dibi ise saklı tutulası hatıralardan güne damlayan ve damgalanmış yüreklerin bahtında kırık tahtında oturan o sevdalı o yalnız ve sevgi dolu Sultan adeta hanemizin batmayan güneşi umudun tefrikası ve sevginin demlendiği yürekte saklı mayın tarlası her kaçışta kendinden her kavuşulası kim ise özlemle beklenen.

Renkler alacalı.

Ruhlar ölgün.

Meylettiğimiz illa ki mutluluk ve zemherilerde solan çiçeklerin kırık dalına tüneyen yaralı yavru kuşlar misali ötüşen aşkla meşk eyleyen bazen güle öykünen bir çiçek tarhı bazense bülbülle sürtüşen nice name nice fısıltı varsa yoksa aşkın süregelen saltanatı.

Günümü öğüttüm de geldi bayram öncesi.

Gülümü kuruttum da asıldım en tepeye askıda ekmek askıda şeker askıda mutluluk heybemde saklı tutulan nutkumdan tutun da tutamağım hayata varsa yoksa sevdiklerim en çok içlendiğim her bayram sabahı en çok mimlendiğim ömrün sadakati en çok da ah ettiklerim amansız değil dermansız hiç değil devası Allah katında saklı nice duygu nice yarım kalan masal uykuda geçen ömrün ufkunda saklı bazen mutluluk bazen hicran.

Küskünlüğüm sonlanmasa da ardına kadar açık kollarım ve yüreğim.

Kanayan imgeler değil kandığım insanlar hali hazırda yüreğimle kolaçan ettiğim sevginin saygının demlendiği insan portföyleri aşkın şekillendiği insan ilişkileri ve hatırşinas gölgeler akide şekeri benzeri büyüyen sevgiler ve idamesi duyguların günsüz değil gecesiz hiç değil zamana dair ne varsa ve insana dair bir bekleyiş kapı ziline dokunan her el ise Tanrı misafiri bellediğimiz.

Künyemde salınan harfler ismimle meyyal.

Kurusıkı bir tebessüm değil bilakis yüreği yüzünde saklı.

Sevginin haşmeti ve insan olmanın hikmeti göğe takılı gözlerim adeta gökten yere inecekmişçesine melekler.

Kanatlandığımda sözcüklerin dirayeti ile sığındığım o masum o bakir beyaz boş sayfa bense boş boş gözlerle bakmak ne kelime sevgimle süzdüğüm acımla süzüldüğüm umutla doğduğum yeniden.

İmgeler başımın tacı şiirlere mesken.

İmla hatası olmadan sevdiğim cihan.

İdare lambasında yazdıklarım.

İzahı var ya da yok dünde sakladıklarım.

Günüm güleç yüreğim şen acım dinmiş varsa yoksa aşkla meşk eyleyen bir rengin daha bürüdüğü büründüğü bedenim simamda esen yelin kırık tekeri ve yüreğim her ne kadar kırgın olsa da kırıp dökmeden sevdiklerim.

Ah, yüce Rabbim Sensin Sen bana güç veren.

Her duamdasın nasıl ki her zerremde Seni hissettiğim ve ayaklarımın yerden kesildiği huzura delalet bir bekleyişi de benden asla esirgemediğin.

Kıyamdayım bir ömür.

Kırıntısına dahi şükrederim nimetin.

Kıldan ince boynum Seni her andığımda ve kırağı çalan sözcüklerim kıymete bindikçe ve varlığım aşkın kutsadığı ruhun kutsandığı ve işte kutsal Kitabım ve ruhumdaki sevgi benim tek ziynetim.

Melun mahzun yaşasam ne ki mademki beni koruyansın.

Madden zorda olsam bile manen kutsayansın.

Ne zemheride öldüm ne çölde kurudum.

Ben ki bir çiçek ben ki yıldızın ta kendisi ve işte mehtaba gönlümü kaptırdığım yüreğimse cennet bahçesi varsın olsun da dikenlerim sadece kendime batırdığım varsın olsun kırılsın dalım yeter ki kırmayayım bir Allah’ın kulunu.

Kıymetlim.

Kimyamda saklı coşkum.

Haz etmediğim gıybetin zerresinden haz etmediğim.

Haizi olduğum nefesim belki de son kez içime çektiğim ve çocukluğumda öldürdüğüm nefsim nefes nefese yaşadığım sevdiğim ve sınandığıma delalet her anımda ve her hatıramda saklı tuttuğum sevdiklerim varsın çalınsın hayallerim.

Ve işte bayram geldi.

Ve işte neşem geldi yerine.

Baba ocağım.

Annemin yüreği.

Evlat olmanın mesuliyeti yüklendiğim yüksünmeden çabaladığım gözüm yollarda sözcükler gardımda hüznümü yok saydığım umutsa kapıda ve doğan güneşin habercisi şafağın ekin tarhında şafağı atan rüzgârın esen tınısında tanısını konduğum en muhteşem duygu İlahi Aşkın safında s/afiyet yüklü yüreğim semiren duygularım şerh düştüğüm ömrün güncesi iken yazdıklarım ve şiirlerim güftesi hayallerimin ve işte bayram geldi hoş geldi.

Hanemde.

Yürek harımda.

Harmandalı oynayan bir çocuk gibi.

Çökertmenin her saniyesi.

Vatan aşkımda önde.

İlahi Aşkın doruğunda.

İbrazım duygularım ve şükrüm ve sabrım ben ki meylettiğim cennetin tarhında severek cenneti yaşadığım cihanda hali hazırda bir çocuk misali kandığım bir çocuk gibi coştuğum dualarım kabul bulsun yeter ki Allah katında.

Renklerden beyaz.

Rakımımsa İlahi Aşk.

Heybemde sözcüklerim.

Hamt ettiğim ruhumda harında kubbenin haiz olduğum bekleyişin kaç kat üstünde saklıysa hayallerim.

Cübbem ve cüssem.

Cüret ettiğim kadar sevebildiğim her canlı.

Yaratılışın kutsal yongası.

Aşkın hacizli rotası.

Meramımla merakımla mizacımla aş erdiğim huzurun güncesi aşka âşık benliğimle neşrettiğim kadar nakkaşıyım duyguların bazen şiir olup estiğim bazen bir nesre denk düştüğüm yazılası nice roman beklerken beni ufukta.

Ben Şems’im.

Ben Yunus Emre.

Öykündüğüm Süreya aşk mektebinde adımladığım hayatı aşkla döşediğim cihanın tarhı.

Ben Mevlana.

Ben aşkın hatırına çözülürken dizlerimin ve dizelerimin bağı.

Aslında hiçliğim.

Aslında yoksunluğum.

Aksayan ayaklarında mutluluğun şükre delalet umudum tek sırdaşım ve işte bayram geldi.

Şems’in rüzgârına kapıldığım İlahi Aşkın rakımında iken gözüm ve sözüm özüm bir öykündüğüm İlahi Işık bense neferi aşkın ben ki sönmeyen feri umudun ben ki…

Bilinmeze meylettiğim ve bilindik iken mealim aşkla kürediğim önüm ve…

Ve işte bayram geldi.

Hayırlı mutlu bayramlar dilerim tüm İslam Âlemine tüm dostlarıma…

 

 

 


( Bayram Geldi Bayram Geldi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 9.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.