Çok defa denedikten sonra vazgeçtiğin şeyler vardır. İlk önce o yolda verdiğin emekler geçer gözünün önünden sonra da elinde kalan şeyler..
Vazgeçmenin kaybetmek gibi göründüğü o ilk anlarda düşünmek, milyonlarca karıncanın beyninde gezinmesi gibidir. Bu karıncalanma hissi, bu uyuşma hissi ne zaman geçer bilemezsin. Olur olmadık zamanda durduk yere buğulanan gözlerin senden ne ister bilemezsin.. Aslında her şeyi öylesine! akışına bırakmışsındır ki artık hayal ile gerçek arasında, arafta bir yerlerden izlemeye başlamışsındır olanları.. Yağmur yağar kaçmazsın, güneş açar çıkmazsın, çiçeklerin kokusunu duymaz, şarkılara eşlik etmezsin..
Bir gün daha geceye bırakırken kendini, her akşam saatlerce izlediğin! takvim yaprağı yine aynı tarihte mi kalacak bilemezsin. Kendi ellerinle durdurduğun saatin! sana ne zaman ötelerden bir muştu getirecek? bilemezsin.. Gitmezsin, kalmazsın, beklemezsin de.. Soranlara “iyiyim” der tebessüm edersin..