Bu konuya girmeden önce hikayenin tanımını yapmak lazım:
Yaşanmış ya da yaşanılması mümkün olan olay ve durumların;kişi,zaman ve yer belirterek anlatan yazılardır yani ya gerçektir ya da hayal ürünüdür,başı ve sonu bellidir.
Reklamını yapmış gibi olmayayım ama Esra'nın (Erol)hikayelerini çözmek,analiz etmek ve bir sonuca varmak mümkün  değil.
Programa ilk çıkanlar masum,suçsuz ve günahsız profille çıkıyor:
"Karım  beni terketti."
"Kocam aldattı."
"Kızım evden kaçtı."
"Tiktok yuvamızı yıktı."
"Kandırıldım,dolandırıldım, boşanmak istiyorum."

İki gün sonra o suçlayan kimselerin kirli çamaşırları bir bir dökülüveriyor ortaya.Buradaki asıl tehlike şu: O kirli çamaşırların kokusu sadece  stüdyoya dağılmıyor,tüm Türkiye'ye dağılarak  kötü örnek teşkil ediyor,özenti oluşturuyor.Özel bir kanalda olduğu için maddi çıkar yani reyting,ailelerimizin ahlak yapısından  baskın geliyor.Anne ile kızın,baba ile oğlun,karı ile kocanın birbirlerine hakaret ederek  tehditler  savurmasını izlettirmek,akıllarınca onlara hem saygınlık kazandırıyor hem de özel hayatı araştırmak konusunda cesaretlendiriyor.

Ülkemizin hakimleri,savcıları ve güvenlik güçleri dururken onların kayıpları  bularak"Biz bulduk"diyerek ekiplerini övmeleri ne kadar etik olabilir acaba?

Yıllardır geniş bir seyirci kitlesine sahip olduğunu biliyorum,kapatılsın demiyorum çünkü  kapatılınca daha farklı,daha güçlü ve daha tehlikeli konularla farklı bir isimle yollarına devam ediyorlar ayrıca mağdur edebiyatı yapmak halkımız tarafından olumlu tepkilere neden olacaktır.Bütün  bakanlıklarımızın  özellikle  gündüz kuşağında yayınlanan bu programlara el atmasını istiyorum ki kendilerine çeki düzen versinler.
Evlilik yaşının yükselmesinde,boşanma oranlarının artmasında,aldatmaların yaygınlaşmasında,ilişkilerin sadece cinselliğe indirgenmesinde bunların hiç bir payı yok mudur sizce? Geldiğimiz nokta şu,bekarlar evlenmek istemiyor,evliler birbirlerine güvenmiyor.

Rahmetli Münir Özkul ile Adile Naşit'ın başrolde yer aldığı "Aile Şerefi"filmi bizlere neler neler öğretmedi ki...Sevgi,saygı,sadakat,helal kazanç,namus...Şunu merak ediyorum şimdi  o filmin senaristi hayatta olsaydı  nasıl bir senaryo yazar ve filmde kimleri oynatırdı? Sabahtan akşama kadar bu film oynasa  bıkmadan saatlerce izlerim çünkü her sahnesi ders niteliğinde.O  nedenle bu gibi sinemalar okullarda okutulmalı ve örnek göstermelidir.

Esra'nın hikayelerinde her gün hem kişiler değişiyor hem olaylar hem de konular,her dakikası entrika olduğu  için neyin yanlış neyin doğru olduğunu da bilemiyoruz.Bir bilmece gibi,kimin eli kimin cebinde belli değil;bazı aileler haftalarca misafir kalıyor:"Görümcesi gelecek mi?" "Eşi,kocasını affedecek mi? " "Yarın büyük yüzleşme... "

Her ne kadar eleştirsem de muzdaribim bu hususta çünkü kulakları çınlasın annem hiç kaçırmaz,başlayacağı saati çok iyi bilir,reklam girince de kızar.
( Esranın Hikayeleri başlıklı yazı berberce tarafından 28.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu