Hangi düş’ ün gerçeği idin söyle?
Hangi yalın gerçeğin inkârı ve de…
Debdebeli bir sevişin cennet
bellediği
Cinnetin b/eşiğinden ansızın
sıyrıldığım
İçimde uçuşan ukdelerin ve de:
Gecede saklı bir otağı
Geceye meyleden ateş
Gecenin inkârı
Aşkın güncesinden sökün eden acının
güftesi…
Ben ki:
Debdebeli bir seyyah ve de âşık;
Sen ki:
İlahi Aşkın yolcusu
Muktedir olan her şeye ve işte,
sevgili azizim:
İlahi Ateşin sükûneti
Kul köle olduğum Sevginin himayesinde
saklı
O batmayan Güneşi
Bana nasip eden nasıl ki yüce Tanrı…
Ey, azizim:
Söyle ama önce kıs hasretin sesini
Bir kisve iken yalan
Bir kirve iken hazan
Bir kinayeden ise arda kalan
Kim ise diğerine nispet yapan
Olmadığım kadar muteber
Olmadığım kadar aşikâr
Olsam da derbeder
Ve işte itiraf ediyorum ki:
Olmadığım kadar yalaka
Olmazın oluru bir Aşka
Kanat açan sadık yüreğimle Rabbime
Duyduğum Sevginin ihya edesi
Dedim ya:
Batmayan Güneşin her zerresi
Her parıltısı…
Ağdalı yalanların haznesinden
Sökün eden bir hazine iken:
Seçilmişliğim
Saydam yüreğimden seken hecelerin
İdamesi
Bazense zulme isyanım
Kimse şirk koşan İlahi Ateşe
Nasıl ki
Namlardım ve de ünlendim,
Kâh özne
Kâh seyyah bir hece
Kâh özlemin piri
Aşkın şehadeti
Sözcüklerin olur olmaz kibri
Varsın beşerin aşka ihanet.
Sözlerimse bir yangın yeri
Yankılandığı kadar iç sesim
Yağmalandığı kadar yürek kafesim
Kesitli kesitsiz
Ve onulmaz hüznün ibaresi
Hele ki yok mu:
Şehrin birbirine kavuşmayan o
münferit iki yakası
Kemale erdiğimden de öte
Bazen seyyah bir nükte
Fikrime denk zikrime
Varsın müdahale etsin zalimin nicesi
Şiarım umut
Sancımda saklı ufuk
Uykusuz ve uyaksın gecelerin ibaresi
Önce ölüm
Sonra yaşam
Yeniden doğuşun müjdecisi
Yanaştığım iken kabrim
Yanaşması zalimin
Yılışık düzenden ayrı düşen
Varsa yoksa aşkın efendisi
Haznem
Ki hazinem
Elbet tek ziynetim:
Varsa yoksa yüreğimin Kâbe’si ve
Kıblesi.
Umarsızlığım
Uyumsuz addedilen heyecanlı benliğim
Ve belleğim
Sorguladığı kadar alt bilinci
Hümayunu evrenin
Rabbime kavuşmanın sevinci ve umresi
ve telaşesi
Saklı tuttuğum kadar iyi niyetimi
Avurtları çökse de zaman zaman
kalemin
Kale alınmasam bile kale
duvarlarımdır yıkılmayan
İnancım
İbrazı
Yalana yalancıya sitemim ve isyanım
Gökteki sarkaç
Önümdeki İlahi Dergâh
Ayak basmakla iştigal
Can pazarı yaşansa da içimde
Dışarlıklı bir zihniyet olsa ne ki
ne?
Aşktır benim İlahi Sırdaşım
Ve tek Kılavuzum
Yıkılmayacak İlahi Çınarım
Ruhumdan da dökülen yaprak yaprak
Ve name name
Nemalandığım iki cihanın yolcusu
Yeter k aziz olsun dualarımdan
dökülen
Rahmeti
İçime ektiğim şerbetli yüreği ve
hüznü
Dilediğince istismar etsin yalan
dünya
Varsın itibar etmesin ruhumun
yalnızlığına da
Gölge düşmeden yeşersin
Hem yongam hem nüktedan
Ruhumdan neyse geriye kalan
Beni taşıdığı kadar meçhul sona
Varma telaşı ile öykündüğüm varsa
yoksa
İlahi Dergâh…