Terk edilmiş düşler tarhı mademki bir seçenektir ölüm ve işte ruhumun kumpanyası sağdıcım kâh gölgem kâh hüzün:

 

 

 

İçtimada rahlem.

Sevecen kale duvarlarım izini sürdüğüm ne saklı ise

Dünde kalan mahrem.

Şimdimden mevcut yarına gebe.

Dünümden firar eden yılkı atı

Sararan tenim tininde ölümün

Beyhude bir nazarla kimse acıma tamah eden

 

Sırp Sındığı Savaşı ve işte kuşkonmaz acıların yüreği

Aralıksız d/ağladığı

Kekremsi hüzün çeşmem

Yağmalandığım kadar yağan içime

Yanan ateşin külüne

Hem de dününe

Hasret

Bin bir eda

Kolluk kuvvetleri teyakkuzda

Akışkan rahmetin hatırına

Elden ayaktan düşmeden kalemim

Yonttuğum iç sesim ve mabedim

 

İkircikli düşlerin alametifarikası

İsyankâr zalimin yüzüne sürdüğü savaş boyası

İzbeler bir tarh iken ölümüne

Gizemin tarihçesi kan revan olmuş imgelere

Düşkünlüğüm

İçine düşülesi yürek kütüğüm

Coğrafyalar aştığım

Cenderede saklı mıntıkam

Gözümün yaşında saklı hatıram

Hatırına sevdiklerimin

Küskünlüğüm cihana

Kültürün yozlaştığı bir akımdan öte

Ötekileştirilen varlığıma

Verip veriştiren her kimse

 

Kimyam coşan fokurdayan

Taziyeler sunduğum ruhumun fermanında

Alaşağı edilmiş hayallerime

Eşlik eden yalnızlığın

Hegemonyası

Kâh kımıltı kâh kıpırtı kâh sızı

Sızdıkça yüreğin yarasından

Yağmalanmış sevda haritam

 

Sevecen değil artık ahvalim

Tokalaştığım kaderim

Kibar bir reverans ve işte pekişen

İç sesim

Bazen suskun bir meddücezri

Yol bildiğim

Ölümün ukdesi

Damarlarımdan sökün etti edecek kan

Kanamalı imgelerin hatırına

Haşmetli vedamın inhisarında

Ve işte iki ismim iken saklı künyemde

 

Küsüveren bir coğrafyanın da minvalinde

Göğün kırık kaportası

Yerkürenin istilası

İsyanı bastıran bir derviş

Yeniçerilerin tek silahı kekremsi nice deyiş

Zevki sefa içinde eşrafım

Bense hüznümü tek geçerim

Ayırdına vardığım kadar gerçeklerin

Geri çekildim adımlarımdan arda kalan

Asker adımlarında yalnızlığın

Ve işte kordan bir hece

Nasıl da mütereddit

Bir o kadar münferit

İhya olurmuşçasına yüreğim

Zembille yere inen ilhamın ayak sesi

 

Duayeni olduğum duyguların haşmeti

Nasıl ki sükût ikrardan

Ben nasıl ki suskun

Kalemse öyle bir minval ki

Yeri göğü inleten yüreğimin ikbali

İhtimaller dâhilinde yaşadığım

Yaşatılası umudu ruhuma pelesenk ettiğim

Varsın tohuma kaçsın duyum

Varsın salkım söğüt sarmalasın

Ufkun da uydusu iken güneş ve şiir

 

Uyakların bekçisi

Şadırvanın kırık kapısı

Kırık kalpler durağından az sonra hareket edeceğim

Peyderpey yok olduğum

Peşi sıra peşinen ah ettiğim

Kumandası şiirin

Elem yüklü güncemin tüten tütsüsü

İhbar ettiğimden öte itibar edilesi

Kaderin hüznün gidip de dönmeyecek tek yolcusu

Sırça köşkün öyküsü

 

Bir bulut misali

Ak teninde sevginin ve masumiyetin

Cafcaflı yalnızlığın kulağımdan gitmeyen türküsü

Çığıran da çağıran da elbet kaderin dürtüsü

İlhamın b/eşiği

Reşit kıldığım kadar içimdeki yetimi…


( İlhamın Ayak Sesi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 7.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu