İclal yuvarlak yüzlü kısa boylu
boynunda doğum lekesi olan bir genç kızdı. İnsanlar ile muazzam bir ikili
ilişkisi vardı. İclal herkes tarafından sevilen biriydi. Hem çok zekiydi hem de
çok akıllıydı. Okul yılları çok parlak geçmişti. Parmakla gösterilen biri
haline gelmişti. Hem edebiyata olan tutkusu hem sanata merakıyla göz dolduruyordu.
Bu başarılı kariyer onun fen edebiyat fakültesini kazanmasını sağlamıştı.
Azimliydi öğrendiğini çabuk kapıyordu. Âmâ derslerinde başarılı olması onu
sosyal ortamdan soyutlamamıştı diyaloğu kuvvetli atılgan sosyal çevreyle uyumlu
arkadaşları ve hocalarıyla sohbet ederken bile onları hayrete düşürebiliyordu.
En yakın arkadaşı Yağmurdu. Yağmur
uzun boylu sarışın yüzünde sivilceleri olan renkli gözlü sessiz bir genç kızdı.
Derslerinde İclal’den çok daha iyiydi. Sınıfta onun ortalamasını yakalayan
başka biri daha yoktu. Ezberi çok kuvvetliydi. Âmâ sosyal anlamda aynı şeyler
söz konusu değildi. İçine kapanıktı sınıfta soru dahi soramıyor arkadaşlarıyla
kaliteli vakit geçiremiyordu. Onlara içini açamıyor bilimden ya da sanattan söz
edemiyor bir kafede dahi arkadaşlarıyla oturamıyordu. Resmen kendi kabuğuna
çekilmiş bir genç kızdı ailesinin yetiştirme tarzından olsa gerek biraz çekingendi.
İnsanlara hemen ısınamıyordu.
İclal Yağmuru kendine rakip olarak
görüyordu ama bir türlü onun ortalamasını yakalayamıyordu ancak İclal’in
hocalarla iletişimi Yağmura göre çok daha iyiydi. İclal Yağmurdan ders notları
da alıyordu araları iyiydi ancak sınıfta Yağmurun ortalamasını yakalayabilen
yoktu.
Üniversite bitmek üzereyken İclal Yağmura
göre düşük ortalaması olmasına rağmen kendini hocalarına çoktan ispatlamıştı
onlara asistanlık yaptığı dönemler olmuş onlarla muhabbetini ilerletmişti.
Yağmur ise ailesinin baskıcı yapısından dolayı iletişime çok kapalıydı
insanlara kapatmıştı kendini o sıralarda Yağmura görücüler gelmeye bile başlamıştı.
Ailesine göre evlenecekti okuduğu okul boşa gidecek ev hanımı olacaktı. Ailesi
için onun ortalamasının kariyerinin bir önemi yoktu.
İclal yüksek lisans için sınavlara girdi ve yüksek lisansı okumak için bütün kapılar kurduğu iletişim ve başarısı sayesine açıldı. İclal o gün başarının çok farklı varyantları olduğunu anlamıştı İclal yüksek lisanstan sonra doktora yaptı ve öğretim üyesi olarak üniversitede kaldı. Yağmur o dönemde ev hanımıydı. İclal çalıştığı üniversitede ilk dersinde bu hikâyeyi öğrencilerine anlatır başarının tek bir sınırla çizilmediğini sadece başarının önem arz etmediğini dile getirirdi.