Hz.muhammed Aleyyisselam İle Ayşe Anamızın Evliliği Üzerine
.
Ayşe Anamız buluğ çağına ermemiş bir çocukken Peygamber
Efendimiz ile evlendiği iddialarının ayyuka çıkmasının nedeni ve bu yaş
meselesini diline dolayanların amacı ne olabilir?
Gayet net. Fahr-ı Kainat
Efendimiz'i (s.a.v.) çocukla evlilik yapan bir cinsi sapık gibi göstermek.
(Tövbe haşa). Dolayısıyla ümmeti de bir sapığın peşinden giden sapıklar olarak
aşağılamak.
Bu arada, Peygamber
Efendimiz'e (s.a.v.) sapık iftirası atanlar sadece onu değil, kızını evlendiren
Hz. Ebubekir'e de, göz yumdukları için her iki tarafın akrabalarına da,
kabilelerine de, nihayetinde bunu gören bilen tüm Araplara da, hatta iç içe
yaşadıkları Yahudilere ve onların âlimlerine de sapık diyorlar.
Öyle ya! Bir sapıklığa
şahit olmuşlar ve ses çıkarmamışlar. Bir taşla bin kuş…
Bu mümkün mü Allah aşkına!
Kim 3 karış bebesini , hem de geleneklerine, değerlerine olağanüstü bağlı olan
bir kavimde evlendirir? O zamanın Arap kabilelerinde başka bir örneği de
yokken.
Bu mesele Müslümanların
yumuşak karnı olamaz. Asırlardır olmamış, şimdi de olamaz, sonrasında da
olamaz. Zira;
O devirden gelen hiçbir
kaynakta Ayşe Anamızın 6 veya 9 yaşında olduğu yazılı değildir. Hristiyan ve Yahudi
kaynaklarında da yoktur. Aksine 17-18 yaşlarında olduğuna dair pek çok tarihî delil
vardır.
Edebiyatın zirve yaptığı,
şairlerin bol olduğu ve büyük kıymet verildiği o dönemde şiir yazılmadık konu
bırakılmamışken, bu evliliği hicveden bırakın bir şiir, bir beyt, bir mısra
dahi yoktur. Kaldı ki şiirler dilden dile çağlar ötesine taşınabilir olması
nedeniyle en kalıcı niteliğe sahiptir.
Ayetlerde, hadislerde
çocuk yaşta evlendirildi diye de bir delil yok. Sahabilerden, tabiinden, ulemadan,
umeradan, gelmiş geçmiş devlet arşivlerinden, yazılı kaynaklardan da hiçbir
delil yok.
Bu iftira Cumhuriyet
döneminde Fulbright Anlaşması'yla Milli Eğitimin başına getirilmiş ABD-tapar
köpeklerinin uydurmasıdır. Laikler, Hristiyanlar,
fitnenin başı Yahudiler bu iftiraya dört elle sarıldı, günümüze kadar da
getirdi.
---------------------
İngiltere Kralı III.
Edward'ın Fransa tahtında hak iddia etmesiyle 1337'de başlayan ve ancak 116 yıl
sonra 1453'te sona eren savaşlar dizisine 100 Yıl Savaşları denir. Fransızlar
kendi dışındakilere, özellikle Almanlara "Barbar" derdi. O ona, bu
şuna, aşağı barbar, yukarı barbar. Barbar da barbar...
1453'ten sonra birdenbire
"Medeni" oluverdiler. "Barbar" kim oldu dersiniz? Müslüman
Türkler!
Neden? Çünkü o tarihte
Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u aldı, Doğu Roma yıkıldı; çağ kapandı, çağ
açıldı. Sıranın kendi ülkelerine geleceğinden korkan asırlık düşmanlar birden
dost olmaya karar verdi ve yeni düşman olarak kendilerine Osmanlı'yı seçti. Dolayısıyla
yeni barbar biz olduk. Hem de Osmanlı’nın Altın Çağı’nda.
------------------
Ara bölümde bunu niye
anlattım?
Biliyorsunuz, Kilisenin en
üst düzeydeki din adamları da dâhil her türlü yasadışı faaliyetleri, devasa
servetleri, siyasi faaliyetleri, organ ticareti , vs.. mafyatik eylemleri,
ajanlık, cinayet, katliam... Her türlü pislikleri ortaya çıktı. Önceden beri
biliniyordu da, son yıllarda alev aldı, diyelim. Hristiyanların kiliseye ve
yapısına saygısı kalmadı.
Lakin çok önemli bir
rezalet daha var ortada. Nedir? Oğlancılık ve homoseksüellik…
Papazların, Rahiplerin
hatta Papa'nın da kabul ve itiraf ettikleri, binlerce davası açılmış olan bir
rezalet...
Üstünü örtmek için ne
yapmaları lazım? Hıristiyanlığın en büyük dinî rakibi Müslümanlıktır.
Hristiyanlar Ateist,
Deist, Satanist olur ama Yahudi olmaz mesela. Müslümanlığı seçen Hristiyan
sayısı özellikle Gazze katliamından sonra önleyemedikleri bir boyuta çıktı.
İsmet sıfatlı Sevgili
Peygamberimiz’in Ayşe Anamızı çocuk yaşında iken nikâhı altına aldığı
iftirasının son zamanlarda neden alevlendirildiği meselesi şimdi anlaşıldı mı?
“Tamam, Kilise sapık ama
bakın Müslümanlar ve Peygamberi bizden daha sapık.” demek, Müslümanlığa meyli
önlemek için…
Dünya globalleştikçe
Türklerin, dolayısıyla Müslümanların barbar olmadığı, esasen Batı’dan çok daha
medeni olduğu ortaya çıktığı için, ellerinde alternatif koz olarak sıkı sıkı
sarıldıkları “Ama Peygamberleri sapıktı.” İftirasına sarılıyorlar.
Açık konuşuyorum: Bu
iftirayı savunan ve kendine Müslüman diyen kim varsa kâfirlerin safındadır.
Mücella Pakdemir
22.06.2024
(
Hz.muhammed Aleyyisselam İle Ayşe Anamızın Evliliği Üzerine başlıklı yazı
Mücella Pakdemir tarafından
22.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.