İmanın Gücü ve Zulme Karşı Duruş.
Ey verdiği bir imanın parıltısı ile zalimleri paramparça eden/ettiren
Rabbim, parçalaması için yiğitleri gönderen Rabbim gönderesin yiğitlerini, bize de bu imanı ver Rabbim.Bir avuç toprak Sen'in, Filistin de ki kardeşlerim çaresiz
bir aşığındır bilirim yollarında şaşmazlar, sen yardım et Rabbim. İman ki
gönüllerinde Filistin de Mescidi Aksa da yolara ekmişler Rabbim, zalimler
süpürmek ister Rabbim, sen zalimleri süpüresin, inşallah, âmin.
Her zerre, güneşinin nuru içinde bizleri sararken lütfunla
Rahmetinle, imanla ilahî aşkınla kendinden geçmiş, Filistin de ki kardeşlerimin
imanındaki gücü bizlere de ver Rabbim, verki onlara varalım zalimleri yok edelim Nusret’inle
Rabbim.
Zavallı kaldık yanlış bildiğimiz imanla, sen güç kudret ver
doğru imanla, zalimler bizleri varlık ya da insan olarak görmüyor onlara insan
olduğumuzu imanla yıkılmadığımızı göstermek için adım attıracak imanı ver bize
Yüce Rabbim, inşallah, âmin.
Zulme karşı direnmek, imanın gereği olarak zulüm yapan zalime
karşı adım attırarak yaşatan insanın içindeki adalet duygusunun bir
yansımasıdır, imanımız bize adım attırmadıktan sonra bu
imanımızı tazelemeliyiz. Bu direniş, imanın gücüyle daha da anlam kazanır, işte
Filistin ve kardeşlerimizin imanla direnişi. İman, insanın kalbindeki inanç ve
güven duygusunu tüm insanlık için bize imkân olarak sağlamıyorsa, o zaman biz
bu imanı yanlış biliyoruz ve kendimizi imana göre yeniden dizayn
etmeliyiz. Zalimlere karşı dik
durmak, imanın gereğidir ve bu mücadelede bu imanın gücüne ihtiyaç vardır.
Zulmü Alkışlayamam Şiiri
Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” şiiri, bu konuyu
derinlemesine ele alır. Şair, haksızlığa karşı bağımsızlık ruhunu vurgular ve
güçlü bir dil kullanır. İşte bazı dize örnekleri:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
Birileri için incitip geçmem, öyle hasmım değilim
Yâr olur, yârim bilirim, onun için yârim değilim”
Bu dizeler, zalime karşı direnişi ve imanın gücünü anlatır.
Mümin, zulme alkış tutmaz, zalime boyun eğmez. İmandan aldığı güçle adım atar
ve zalimi yenmeye çalışır.
İmanın Gücü ve Direniş
İman, insanın iç dünyasını da şekillendirir. İman sahibi bir
kişi, zulme karşı direnirken içindeki bu gücü kullanır. İman, sadece
ibadetlerde değil, hayatın her alanında etkili olmalıdır ve zalimlerin bu
zalimliğini gözünün içine sokarak zalimleri yok etmelidir işte bizdeki bu
imanın eksikliğiyle, zalimler gözümüzün içine bakarak sırıtarak çoluk çocuk
demeden öldürüyor ve bizde maalesef seyrediyoruz!!!. Zalimlere karşı direnmek,
imanın bir gereğidir ve bu direniş, insanın karakterini yansıtır.
Zalimler ve Adalet
Zalimler, insanların haklarına tecavüz eden kişilerdir.
Onlar, güçlerini kullanarak haksızlık yaparlar. İman sahibi bir kişi, zalimlere
karşı adaleti savunur ve haksızlığa boyun eğmez. İman, bu direnişteki gücün
kaynağıdır. Zulme karşı direnmek, imanın gücüyle mümkündür. İman sahibi bir
kişi, zalimlere karşı dik durur ve adaleti savunur. Mehmet Akif Ersoy’un şiiri,
bu mücadeleyi anlatırken imanın önemini vurgular. İman, insanın iç dünyasında
bir kalkandır ve zulme karşı direnişteki en büyük destektir.
İslam'a göre, zalimlere karşı direnmek, bir müminin sorumluluğudur. Kuran’da şöyle buyrulur:
“Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan, şahitlik ederken de
Allah için doğruluktan ayrılmayan kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz,
sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adaletli olun; bu, Allah’a karşı gelmekten
sakınmaktır.” (Maide Suresi, 8)
İmanın Gücü ve Kalpte Yankılanan Duygular
İman, insanın iç dünyasını aydınlatan bir ışıktır. O, kalbin
derinliklerinde yankılanan bir ezgidir, sessizce fısıldar ve umudu yeşertir.
İmanın gücü, zor zamanlarda bile insanı ayakta tutar, yüreğini sıcacık bir
sevgiyle doldurur.
Bir Günahkârın Gözyaşları
Bir günahkârın gözyaşları, imanın en güzel yansımasıdır. O
gözyaşları, tövbe eden bir kalbin samimiyetini ifade eder. İşte o an, insanın
Rabbine yönelişi ve içten gelen bir yakarıştır. Gözlerden süzülen her damla,
bir umut ışığıdır.
Gecenin Kıyısında
Bir gece, yıldızlarla süslü. Gökyüzü, sonsuzluğa açılan bir
pencere gibidir. İşte o an, insanın içindeki imanın en derin noktasına ulaşır.
O karanlık gecede, yıldızların parıltısıyla aydınlanan bir kalp, Rabbine
yönelir. İşte o an, imanın gücü, yıldızların arasında bir yolculuktur.
Sevda ve İman
Sevda, insanın içini titreten bir duygudur. İman ise sevdanın
en saf hali. İman, sevgiyi büyütür, ona anlam katar. İnsan, sevdiği için iman
eder, iman ettiği için sevdiğini korur. İşte bu sevda ve iman, insanın iç dünyasında
birbirine karışır ve sonsuz bir aşkın izini çizer. İmanın gücü, insanın iç
dünyasında bir çınardır. O, zor zamanlarda bile ayakta durmamızı sağlar,
yüreğimizi sevgiyle doldurur. Gözyaşları, yıldızlar ve sevda, imanın izleridir.
İman, insanın Rabbine olan sonsuz sevgisini ifade eder ve onu kucaklar.
İmanın Gücü ve Kalpte Yankılanan Duygular
İnsanın İç Dünyasında İmanın İzleri
Sabahın İlk Işığı
Bir sabah güneşi, ufukta yavaşça yükselirken insanın içindeki
umudu da aydınlatır. İşte o an, imanın izleri en net şekilde görülür. Kalp,
yeni bir güne umutla açılır ve Rabbine yönelir. Sabahın ilk ışığı, imanın
gücünü hatırlatır.
Bir Anın Derinliği
Bazen bir an, insanın iç dünyasında derin izler bırakır.
Mesela, bir dua anı veya bir hayır işi yaparken hissedilen huzur. İşte o an,
imanın gücüyle dolup taşarız. O anın derinliği, imanın kalbimizdeki etkisini
gösterir.
Sevgi ve Merhamet
İman, sevgiyi büyütür ve merhameti kalbimize yerleştirir. Bir
insanın başka bir insana sevgiyle bakması, imanın bir yansımasıdır. İman, sevgi
ve merhametle iç içedir. İnsan, sevdiği için iman eder ve iman ettiği için
sevdiğini korur. İmanın izleri, insanın iç dünyasında derin bir yolculuğun
işaretleridir. Sabahın ilk ışığı, bir anın derinliği, sevgi ve merhamet… Hepsi
imanın gücünü yansıtır. İman, insanın Rabbine olan sonsuz sevgisini ifade eder
ve iman da onu kucaklar.
Mehmet Aluç