Er Mektubuna Cevap


Merhaba sevdiğim, erim, yiğidim

Gönderdiğin mektubu aldım

Öyle mutlu oldum ki anlatamam.

Bakma gözümden akan yaşlara, sana olan hasretimdendir onlar

İnan ki yiğidim çocuklarda mutlu oldular.

Sevinçlerinden asker elbisesi giyip, asker selamına durdular.

Bu gün komutanın geldi, selamını getirdi.

Biliyormusun, senin en güzel mertebeye erdiğini müjdeledi.

Birde kolye verdi, künyemiymiş neymiş.

Elbiselerinide göndermişsin, görünce güldüm

Onlar daha kirlenmemiş ki, neden gönderdin?

Ama olsun içinde kırmızı bir gül vardı ve sen kokuyordu.

Buna o kadar çok sevindimki ….

Kokladım elbiselerini içime sindire sindire bir tanem.

Künyeni de büyük oğlumuz taktı, öyle yakıştı ki görmeliydin.

Sende gurur duyardın.

 

Biz sadece senin yanında olamadık

Birlikte Allah’u ekber  diyemedik, ona üzülüyoruz.

Olsun be yiğidim, nasıl olduğunu biliyoruz ya.

Merak etme, seni yolcu etmeye geleceğiz.

En güzel elbiselerimizi giydik.

Herkes bize toplandı, bayram günü gibi.

Hani hep bayramlarda çocukları da alıp, büyüklerimize giderdik ya

Şimdi onlar bize geldiler

Çocukların ve benim alnımızdan öptüler.

Daha da mutlu olduk.

Hele küçük oğlumuz bayrak elinde,

Babamı göreceğim diye sevinçten uçuyor adeta.

Sürekli bana neden ağlıyorsun anneciğim deyip, gelip gözyaşlarımı siliyor.

Ben nasıl gizleyebilirim sevinç gözyaşlarımı oğlum diyorum.

Bir tanem…….. canım……

 

Şimdi yanındayız erim.

Herkes çiçekler getirdi, karanfiller var ellerinde

Bak komutanların ve silah arkadaşlarında buradalar.

Seni selamlıyorlar.

Aklıma geldi de sana kırmızı çok yakışıyor dediğimde bana gülmüştün

ve kabul etmemiştin...şimdi ise allar ve beyazlar içindesin ..

Ne kadarda yakışmış.

Bayrağa baktıkça seni görüyoruz.

Etraf pırıl, pırıl

Hiç böyle güzel bir gün yaşamamıştık.

Güneş bile seni iyi uğurlamak için en güzel,

En pırıltılı haliyle bizi aydınlatıyor.

Sabahleyin, Esselatü hayrulminennev diyerek başladığımız gün…..

Aynı güzellikteydi, her yer nurla doldu.

Yüzlerce kişi senin için toplandı.

Hadi sende kalk, gör herkesin mutlu an’ını.

 

Sanma ki yiğidim, içerim paramparça,

Sanma ki tenimden parçalar kopuyor, içim kan ağlıyor.

Hiç düşünmüyorum bile çocuklarımın babasız ve boynu bükük büyüyeceğini

Sen rahat uyu aşkım…..

Ama yiğidim yinede içimde, şu sol yanımda öyle bir sızı var ki…..

Hani izinden dönerken vedalaşmıştık.

Ve sen vedalaşırken çok sevinçli olduğunu söylemiştin.

Bende sana kırılmıştım.

Ayrılık insanı mutlu eder miydi?

Elbette…..şimdi anlıyorum

Onun için bende mutlu olacağım.

Bayram günleri çocuklarla birlikte, nöbet yerine en güzel güllerle varıp

Sana selam duracağız, toprağını öpeceğiz, sen diye koklayacağız.

Ve gururla başucundaki bayrağın dalgalanışını seyredeceğiz.

 

Hiç endişen olmasın

Sana söz veriyorum, birbirimizi seveceğiz

Seni hiç üzmeyeceğiz.

Gönderdiğin mektubu ve gülü, sol yanımda her zaman saklayacağım.

Gittiğin yerde benide bekle, inşallah bir gün bende yanına geleceğim.

Nöbetimizi güzel tut (aşkım)

Mekanın cennet olsun, ruhun şad olsun.

“İnna illahi ve inna ileyhi raciun”

İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem) 

 

 

( Er Mektubuna Cevap başlıklı yazı Dilsiz Kalem tarafından 24.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu