Bilumum kelam biteviye çalan keman ve işte şerh düşülesi o sahne: Zerdüşt ise bağırırken:

Açılsın perde.

Rövanşı iklimin, kalemin safi ve billur nice hecesi kemale erecektir az sonra ilham ve muhabbet ehli sevdanın kölesi zuhur eden varsın olsun isyan…

 

 

 



İhtimamla sevilir, hafız

İstişarede gün ışığı

Peltek sesi imgelerin ve nice niyaz

Gün ışığında saklı bilinsin ki:

Şairin pelerini ve aşkı.

 

Nazarı itibarı alıngan seyyah yüreğin

Şatafatlı yalnızlığın o kuş yüreğin:

Huşu içerisinde yazılır ve sevilir

Böyle biline, ahvalim

Varsın tetiklensin iade-i itibarım.

 

Gönüldür sükûnete giden yolda ara sıra arıza çıkaran

Ve o devasa arazisi sözcüklerin

Kayıt açtığı kadar kalemin,

Ne kibri saklıdır ne de göz yumar kine

Aşkla sevilir her insan her mazlum her çocuk

Ufalansa da yürek

Meylettiğidir sonsuzluk

Bir kuram

Bir de kurada çıkan

Lades, diyen yorgun imgelerin

Alın terinden doğan

Hem şiir hem gün hem şair

 

İşveli vecizelerin sarkacı

Kuyunun dile gelmez ele avuca sığmaz sarnıcı

Sanrı dolu sancılardan arındığına mazhar

Sevdalı yükümlerden

Ve korunduğuna dair

Hem şiir hem şair

Rabbine dönük yüzü

Eziyet erbabı olsa bile hüznüne kol kanat geren

Masumiyetin sandığında saklı

Nice giden nice beşer nice taziye

Tadı damağında kalır da şiirin gün ve gece

 

Hoyratça anarken adını

Gizemin

Tetikleyicisi

Hulasası

Gölgelerin bekası

Ve işte hayaller dönüşürken bir bir gerçeğe

Devamı gelmese bile

En çok canı yanan yine şair yine defteri kebir

Ne ihtiras ne isyan ne imtiyaz

Sabun köpüğüne dönüşen onca naz

 

Elbet endamlı ve şuursuz bir aşktır

Kalemin dediği kadar:

Yaz, be şair yeter ki sen yaz:

Senin yerine de severiz

Senlik değildir hem hüzün

Bizler sadece seyretmeyiz

Hem meziyet hem eziyet

Babında telaşla yaşar da gideriz

 

İnzivası sonlandı madem şairin

İhbar ettiği yüreğidir telaffuz ettiği kalemin

Her es her sus payı söylem

Her giz her soytarı gölge

Mahşeri kalabalığın tadını çıkaran

Şairinse adını

Elyaf sevgiler durağında

Varsın tökezlesin yere düşsün tevazu

Ederidir şairin

 

İtibarı aralıksız kanattığı

Kalbinde saklı onca ukde

Şerh düşülesi iken yaşanan ömre

Kuluçkada sözcükler

Altın yumurta yumurtlamaya nasıl da istekli tabirler

Hem saklı değilken öznesi

Hem de sevmek sadece sevmek iken emir kipi

Emre amade bir günden arda kalan esinti

Hangi düş hangi şiir yorgun değil ki?

 

Varsa yoksa ilham perisi imtiyaza tabi

Tabiri caizse sızan yürekten yüreğe koru ve közü

Lanetli geminin gömüldüğü

Ve devasa bir aşk ile demir almışken

Adı Titanik olsa yeridir

Şairin denizin dibindeki kabri

 

Kâh sırça köşkü kâh mabedi kâh kozası

Lafügüzaf elbet

Sevginin sönmeyen ateşi mademki şairin tek kozu

Nohut imge bakla sofa acıyla semiren

Açamadığı kapı mı vardır sevginin meşkinde

Kâh can çekişen kâh aşeren

Hem esareti hem aşireti ömrün

Salkım saçak gönlün uçuşan

Perdesi

 

Hele ki yok mu göz kırpan ardında saklı iken peçesi

İpekten

Yüreği saydam

Aşkı seyyah

Yalnızlığın ibresi varsa yoksa dönük iken Mevla’sına

Ve ey, sen şair

Sahi sabaha yetişir mi bunca heyecan ve de şiir?

Katıksız servetin iken

Şiirin şah damarından yakınında bulduğu kadar

Rahmeti bahşeden yüce Rahman…

 


( Yaz Be Şair Sen Yaz Yeter Ki... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu