90'lı ve 2000'li yıllar Türk televizyonlarının altın çağı olarak anılabilir. Bu dönemde yayınlanan yerli diziler, hem içerikleri hem de oyuncu kadrolarıyla geniş kitlelere hitap etmiş ve Türk halkının hafızasında derin izler bırakmıştır.
Bu dönemde dizilerin büyük bir kısmı aile ilişkileri, dostluk, aşk ve toplumsal meseleler üzerine kuruluydu. İzlerken sanki bir televizyona değil de aynaya bakıyor gibiydik. Örneğin, "Bizimkiler" gibi bir klasik, Türkiye'nin dört bir yanındaki evlere konuk oldu ve apartman hayatının inceliklerini, komik ve dramatik olayları ekrana taşıdı. Karakterler yirmi dört saat süslü gezmiyorlardı. Yemek yiyor, hastalanıyor elbiseleri kirleniyordu. Kapıcı Cafer bizdendi, gariban babası Katil Yavuz bizdendi, şirkette herkesin dedikodusunu yapan Ergun bizdendi. Şair Cenap ve Ressam Sıtkı diziye girdiklerinden beri Halil pazarlamanın marketine borçları vardı. Yani biz aslında kendimizi izliyorduk. "Süper Baba", sıcak bir mahallede yaşayan sıradan insanların hayatını, özelde ise bir babanın çocuklarıyla olan ilişkisini işledi. "Mahallenin Muhtarları" ise mahalle kültürünü, komşuluk ilişkilerini ve günlük yaşamın esprili yönlerini ön plana çıkardı.
90'lı yılların dizileri genellikle haftalık olarak yayınlanırdı ve bir bölümün süresi 45 dakikadan 1 saate kadar değişirdi. Ancak 2000'li yıllardan sonra, dizilerin süresi giderek uzadı ve 90 dakikayı aşan bölümler standart hale geldi. Bu değişim, izleyici beklentilerinin ve televizyon yayıncılığının evrimiyle birlikte gelişti. Tiyatro kökeni olan eski Oyuncular artık bu uzun süreli dizilerden birer birer elini eteğini çekti. Oynayanlar ise belki hayran ısrarlarına dayanamadı, belki de maddi yönden güçlük çektikleri için oynamak zorunda kaldılar. 90 ve 120 dk.'yı aşan dizi süreleri, doksanlı yıllarda büyümüş ve kısa bölüm dizilerine alışmış bir nesil için çekilmez hale geldi.
Dönemin dizilerinde yer alan oyuncular, sadece performanslarıyla değil, aynı zamanda halkın sevgisini kazanan isimler haline geldiler. Şener Şen, Türkan Şoray, Haluk Bilginer, Perran Kutman, Şevket Altuğ ve daha nice güçlü isimler, dizilerdeki karakterleriyle adeta özdeşleştiler. Örneğin "İkinci Bahar" dizisinde Şener Şen ve Türkan Şoray'ın canlandırdığı karakterler, hayatın ikinci baharında aşkın ve umudun simgesi oldu.
Dizilerin müzikleri de en az kendileri kadar unutulmazdı. "Ekmek Teknesi" gibi dizilerin tema müzikleri, izleyicilerin kulaklarında yer etti. "Ferhunde Hanımlar" ve "Çiçek Taksi" gibi dizilerin müzikleri, her dinlendiğinde o dönemin atmosferini hatırlatan melodiler oldu. Özellikle, Atilla Özdemiroğlu, Aria ve Fahir Atakoğlu gibi müzisyenlerin imzasını taşıyan eserler, dizilerin duygusal etkisini artırdı.
Bu diziler, sadece birer eğlence aracı olmanın ötesine geçerek toplumsal hafızada yer etti. Ailelerin birlikte izlediği, karakterleri adeta aileden biri gibi sevdiği bu yapımlar, Türk televizyon tarihinin önemli bir parçası olarak hatırlanmaya devam ediyor.
(
Nerede O Eski başlıklı yazı
Mehmet ÇİFTCİ tarafından
5.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
