
Müstesna bir renksiniz, bayım
Ben ki: soluk iklimlerinde şehrin
Uyuya kaldığım gecenin sefil
nöbetçisi
Uyruğu da yoktu şiirlerimin
Bense ulağı evrenin…
Ben ki: uleması hecelerin
Ben ki, bayım aşkınıza talibim
Bir yer bir de gök:
Bense sıradan duygulara karnım nasıl
da tok
Savruk bir yaprak misali
Seyyah yüreğimin kayıtlı bekâreti
Sancılı bir güne kucak açtım açalı
Şaşalı hayallerin kırık sarnıcı
Hani, içine s/aklandığım…
Hani, meddücezrinde varlığımın…
Hani, kıymete binmesem de zaman zaman
Hangi beşerse gıybete duran
Hüznüme gark
Yalnızlıksa şark çıbanı seferi
yüreğimin
Garbındayım kâinatın
Kıblemse ilk ve son durağım
Marazi gölgelerden ırak
Meşrebinde bu sancının
Mecazi bir firarım hem ben
Kendimden kaçtığım gün ve gecem
Yaralı kanatlarım
Yâdımda misafir ağırladığım
Salkım saçak duygularım
Yanık sesinde efkârın
Külyutmaz bir seyyah
Külbastı acımın dinmezken niyazı
Söylemler ve de siz, bayım
Sessizliğinize gömülü bir mihrapsınız
mademki
Uyruğu köhne bir şair
Tebessümler de firar eder bir bir
Ne zamanki yolum size düşse
Ne zamanki kırık kanatlarımı pansuman
yapsanız
Şiirlerin telvesi
Kaç vakte kadar sürer ki
yalnızlığımın tahliyesi?
Bir sarkıt bir de dikit misali
Kırbaçlanan safi yüreğim
Şair kimliğime de bakmayın siz, bayım
Şems’in rüzgârında demlendiğimin
ertesi
Şah damarımda akan kanın son nefesi
Şahlanan mevsim
Şiar edindiğim aşkın kaldırma kuvveti
Kaldıramasam da bunca yükü
Sadece fısıldasanız yeter ki
Yatıya kalan bir misafir adeta
Alnımın akında yazılı bu sevda
Hüznümle örtün üstümü
Yeter ki gitmeyiniz uzaklara
Yeter ki gaipten gelen coşkuma
sevdama
Sahip çıkılası bir köle gibi
aralıksız anarken
Beklerken sizi şiirin köşe başında bayım
Kaç baytsa bu sefil aşkın kıymeti
Katarı ruhun
Kanaviçesi mevsimin
Şerh düşülesi bir itiraf ki
Simyacı varlığımın ruh ikizi
Esefle sardığım başa
Esrarlı bir imgeyi de baş tacı
bildiğimin ertesi
Yer gök ve tüm melekler tanık bu
aşka…