Tebdil-i mekândayım bayım hele ki rüştünü
ispatlamışken bu aşkın…
t/arifsiz bir heyecanda,
hezeyanı körükleyen zalimin
alabildiğine uzağında
yüreğime yediğim kör kurşunun
t/adını çıkarıyorum
ve içtiğim zemzem suyunda
dibe inen huzurun yankısında
sehven elime geçen aşkın fetvası
ve serveti iken ruhumun dinmeyen
türbülansında
kâh bülbül olup ş/akıyorum
kâh gül olmanın verdiği naiflikle
s/üzülüyorum bir yürekten
diğerine uzanan o dalda
ve de kırgınlığımın hicabında
sürgün edilen lal bir şiirin de
dokunulmazlığında
medet umuyorum kendimden
umarsız hecelerin durağanlığında
değil
aşkın doğurganlığında süt-liman
bir aşka meyyal olsa da seyyah
yüreğim
nasıl ki sütten çıkmış ak kaşıktır
kalemimin mendireği
ve işte seferisi olduğum bu taşkın
aşkın
külliyesinde saf tutuyorum
af diliyorum Rabbimden
göğsümün genişliğinde
kâh sızı olup sızıyorum
aşkın dere yatağından
kâh su olup okyanuslar aşıyorum
susuz kaldığım değil mi ki
su götürmez sevdamın nazlı
ve nazenin sesinde
aslında susa kaldığım uyuduğum derin
uykunun
mevkiine yarışır bir sesle
ötüşen kuşlara fetva verip
kurda kuşa yem olmadan
yaşadığım hayatın ve aşkın
şerefiyesinde
nazlı ruhumla nazarı değen gözlerin
uzağında yaşasam ne ki
ben ki bu aşkı içe içe
doymamış
susa susa
coşmamış
seke seke düşmemiş iken kuyuya
hemhal olduğum sıra dışılığın
nüktesinde tutulan nutkumu
ansızın parladığı
ansızın da pimini çektiğim bir
coğrafya misali
serildiğim İlahi Aşkın terazisinde
sadece niyaz ediyorum
sadece coşuyorum
sadece susuyorum
sadece yaşadığım yaşattığım
masumiyetin cübbesini
üstüme geçirip ansızın da yok
oluyorum
kemale eren bir derviş gibi
selamımla saygınlığımla saydam
yüreğimle
o lal notada sınır ihlali değil
sinirlerimin sakinliğinde
elimde adeta sihirli bir değnek
varmışçasına
sığındığım İlahi Aşkın Rahlesinde
sadece diliyorum ve diyorum ki…
ayağınıza değil taş tüy dahi değip
incitmesin:
Allah’a emanet olunuz, bayım
aşkın künyesinde saklı ruhumun
külliyesinde
yağdırdığı rahmetin meşalesinde yüce
Rabbimin,
şükrediyorum ve
susa susa sabır ediyorum
alametifarikası iken bu aşkın
teslim olmadığım kadar azgın
dalgalara
üstüme geçirdiğim kaftanın yerleri süpüren
kuyruğuna
takılı bir yavru kedinin de başını
usulca okşadığım
ola ki hayal dünyamın
satır arasında yaşadığım
yaşattığım kadar aşkın
gölgesinde açan bir çiçek gibi…