Turuncu Sis Lambaları


hava yağmurluydu
papatyalar açmıştı ıslak kaldırımlarda
bekliyordum 

birden nasıl oldu bilmiyorum 
onu gördüm bir köşenin arkasından 
benimle ilgiliydi garip biçimde 
evvela akşam saatlerinin sayılarını arttırdığı 
başıboşlardan biri zannettim
başımı, benden sana fayda yok, manasıyla çevirirken 
fark ettim elindekileri 

bir kitap vardı koltuğunun altında 
simsiyah ve kapkaranlıktı bakışları 
hiçbir şey söylemeksizin öylece duruyordu
aynı zamanda bana, gel, diyordu
yanına gittim
gülümsedi

tatlı ve ince, hassas bir şey vardı bu gülümseyişte
elini uzattı …almakla almamak arasında tereddüt ettim
ya eşim görse ne derdi 
beni kıskanacak değildi ya 
elimi eline uzattım
hayret, sımsıcaktı 
gözlerine baktım
hem kırgın ve biraz da kızgındı

biliyor musun, dedi 
ben senin bir dönem okuttuğun öğrencinin teyzesiyim 
ne haylazdı o
buraya seninle konuşmaya geldim
ama burada olmaz, 
baksana ne kadar aykırı kalıyorum 
baktım, gerçekten gelen geçen bize bakıyordu

seni bize götüreyim, dedi
olmaz, dedim 
evde çocuklar bekliyor
hem yarın son sınıflara sınavım var,
soru hazırlayacağım
öyleyse bir yer bulalım, dedi

bomboş bir deniz kıyısına indik
metruk gazinonun tahta masalarından birisine oturduk
rahat görünüyordu sandalyede 
asıl meseleyi merak ediyordum ki
anlamış gibi baktı …demek sendin, dedi 
ne bendim
bu şiir kitabını yazan

utandım ,kızardığımı hissettim 
peki, dedi …umduğum gibi değilsin 
ne bileyim 
ben daha boylu poslu birini bekliyordum 
sen gönlüme bak, dedim

anladım, beni sorgulamaya gelmişti 
nedeni var mı, dedim 
bu son kitabın mı olacak 
bana daha çok şiir lazım 
bana daha çok şiir yazmalısın 

hep o karanlık fakat yalnız ve sevecen gözlerinin arkasından 
bana bakıyordu
iki martı çığlıklar atarak başımızın üstünden geçtiler 
bak, dedim, bak şu martılara
sadece onlar bile bana koskoca bir şiir yazdırabilir
sen ne düşündün onlar başının üzerinden geçerken
sen, dedi, birisine benziyorsun 
ama bir türlü hatırlayamadım…

haksız değildi,
bu yaşta hafızadaki resimler o kadar donuktu ki 
ne kadarda hep birbirinin aynısıyız
hep öyleydik 
içimizde fırtınalar koparken

sustum
peki onca özlemini çektiğin şiir neydi
düşündü…o şiir sizi doğurmadı mı
ben senin arzuladığın gibi bir şiir yazsaydım 
geceyi değil ,
günün ilk fecrini derinlikli manzaralarını yazardım 
şiir, şiir olurdu o zaman
turuncu sis lambaları yandı
bir anda kar yağmaya başladı

o an sustum 
yanda ki evin  pencerelerinden 
çok sesli batı müziği notaları geliyordu 
gizemli teyze düşüncesi yok olmuştu
her hali hoşuma gitmeye başlamıştı 
yanda ki evin penceresi kapandı
o güzelim notalar da uçup gitmişlerdi 
evet, dedi  …içini çekerek 
biz de o sesler gibi uçup gideceğiz bir gün

fakat dedim
sus dedi 
yüzünde ki gülüş netleşti 
unutma, dedi, ben öğrencinin teyzesiyim 
daha doğrusu o benim yeğenim

artık gitsem, dedi
elini tekrar uzattı 
bize gelmedin, dedi
çok isterdim, dedim
belki bir dahaki sefere
hayır, dedi …sanmıyorum 

asıl mesele yoklukların bizde bıraktığı boşluk duygusu değil mi  
şiir kokmayan şu hava ,
tahammülü zor olurdu her halde
peki, dedim, 
çok acı çekiyorum
içimdeki fırtınalara tahammül çok zor
gözleri daldı…

bizi bulmak size düşüyor, bize değil
ne korkunç, siz, sizi bize hiç vermeyeceksiniz
sizi bulmak bize düşüyor
çünkü sizsiz hiç olamayacağız 
ve siz hep susacaksınız 
bütün şairler gibi

kar hızlandı, rüzgar esti
uzaktan bir vapur düdüğünü çaldı
martılar çığlıklar atarak başımızın üstünden geçtiler
kısık gözlerle, martıları takip etti 
sus, dedi 
sorma 
sus

elini veda eder gibi kaldırdı
nemli gözleriyle gülümseyerek gözlerime baktı 
hem dedi, o kadar ümitsizliğe kapılma 
bıraktığınız şiirler sizi bulmalarına yetebilir 
öyle suskun, karanlığın içinde 
eteği rüzgardan havalandı, uzaklaştı 
uzakta …kayboldu gitti
bir daha görüşmek kısmet mi bilmem
güle güle teyze

adını bilmedim
kendini tanımadım
hiçbir malumatım yok hakkında
şiir kitaplarımı okuyan bir teyzeydi işte

redfer

( Turuncu Sis Lambaları başlıklı yazı redfer tarafından 18.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu