Sokağın En Kuytu Köşesi
Sokağın en kuytu köşesinde, gölgelerin arasında saklanmıştım
yıl 1970’ler öyle sokakta yan yana sevgili gibi dolaşmak yoktu, hatta
karşılıklı aşkla bakışmak hiç yoktu, sadece kalbimizde saklar kimselerle
paylaşamazdık. Gecenin sessizliği, kalbimin atışlarını daha da belirgin hale
getiriyordu. Her adımda, her nefeste, onu bekliyordum. Ay ışığı, dar sokakların
taşlarına vuruyorken, etrafı hafifçe aydınlatıyordu. Birkaç adım ötede, eski
bir sokak lambası titrek bir ışıkla yanıp sönüyordu. Bu lambanın altında, onu
görmeyi hayal ediyordum, herkes uyurken sessizce kapıyı örtmeden çıkmasını... Zaman
yavaşça akarken, her geçen saniye seni ona artan özlemimle doluyordu. Rüzgârın
hafif esintisi, saçlarımı okşarken, içimdeki heyecanı daha da artırıyordu.
Sonunda, beklediğim an geldi işte. Uzaktan gelen ayak
sesleri, kalbimin hızla çarpmasına neden oldu. Gözlerimi kısarak, karanlıkta
beliren figürü seçmeye çalıştım. Ve işte oradaydı, tüm zarafetinle, sokağın
başında duruyordu. Bana doğru birkaç adım attı, ama hala gölgelerin içinde
saklanıyordum. Onu izlerken, içimdeki sevgi ve özlem dalga dalga büyüyordu.
Sonunda, cesaretimi toplayarak, gölgelerden çıktım ve ona doğru yürüdüm. Göz
göze geldiğimizde, zaman durdu işte. Sokağın sessizliği, kalplerimizin
atışlarıyla doldu hemen uzak bir köşeye çekildik. İşte o an, tüm bekleyişin,
tüm özlemin, tüm sevginin karşılığını bulduğunu hissettim.
Ona doğru yürürken, kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Her adımda, onu daha net görebiliyordum. Gözlerindeki parıltı, gecenin
karanlığını aydınlatıyordu. Yanına vardığımda, bir an duraksadım. Gözlerimiz
buluştuğunda, tüm dünya sessizliğe büründü. Sadece o ve ben vardık, bu eski
sokakta, zamanın ötesinde bir yerdeydik sanki.
-Beklettim mi seni? diye sordu, hafif bir gülümsemeyle.
Sesin, içimi ısıttı.
-Hayır, seni beklemek güzeldi. Seni görmek için her saniye
değer inan bana
Elini uzattı ve ben de tereddütsüz elini tuttum.
Parmaklarımız birbirine kenetlendiğinde, içimdeki tüm endişeler o an kayboldu.
Sanki yıllardır bu anı bekliyormuşum gibi hissettim.
Birlikte yürümeye başladık, sokak lambalarının altında, ay ışığının rehberliğinde. Her adımda, geçmişin yüklerinden biraz daha arınıyor, geleceğe doğru umutla ilerliyorduk. Sokağın sonunda, küçük bir park vardı. Banklardan birine oturduk ve geceyi izlemeye başladık. Yıldızlar, gökyüzünde dans ederken, biz de kendi aşkımızı yaşayarak yazıyorduk.
-Bu anı hiç unutmayacağım, dedi, başını omzuma yaslayarak.
-Ben de, bahar yüzlüm, bahar kokulum bu an, sonsuza dek bizim
olacak inşallah.
Mehmet Aluç