D/işlediğimin kumpası seyrine doymak
ne mümkün belki de ruhumun o anıt mezarı ve işte yüreğim ve işte sözcükler
kördüğüm.
Günü küle bastım:
Külbastı iken sabıka kaydım
Zamanı da gömdüm derine bir kuyunun
Derinliklerinden firar etmek ne
kelime?
Kuyunun ta kendisi zaten kendimin
içinde.
Kimyası değişmiş bir mağara adeta
Magmaların ve lavında yalnızlığın
Dik alası hüznün zemheriden
Sökün etti edecek iken
Ömrün kulvarı
Sözcüklerin bulvarı
Yarım ağız sevenlerin isyanı ve inkârı
Edimlerde büyüyen kordan bir çiçek
Küskünlüğün değil zehir kusanların
lanetine uzak
Kibirli değilken yalnızlığın matemine
tuzak
Kuran bir gün bir an bir de
ayaklarımın altından kayan
Ve işte o an:
Hani, hani, ötelenmediğim günlere
kucak
Açmanın karekökü
Sözcüklerin meyan kökü
Külyutmaz yetilerinde zaaflarına
yenik
Düşenlerin kırdığı tabular putperest
Ruhların kürediği yolun duyulmaz
yankısı…