Düşümden kovuğumdan artan bir
sevdanın muhterem varlığı belki de bir ömürlük suskunum nihayetinde isyanı.
Kül bırakmaz bir sevda masalı ve
külliyemde doğan güneş misali külliyen yanılgı olsa da bir ömürlük sevişlerim
sefasını sürdüğüm kadar dinmez coşkumun ruhani esintisi.
Muadili de yoktur hani gözyaşlarımın
ve sen…
Bir servet değerinde.
İksirli bir acının da tepesinde
asılı.
Kâh kaygılarım kâh yanılgılarım kâh
yankısı cümlelerimin her biri benden bir parça her biri haşmetli ve göğün
aralıksız kıyama durduğu kırlarda yüzen bir kuş gibi: bak, ne diyorum? Uçan ve
yüzen ve firari bir servet değerinde iken uçuşan saçlarım:
Ruhumun peçesi.
Aşkınsa perçemi.
Payidar olmanı dilediğim kadar paye
vermediğim rüzgâr kadar gel gör beni bu aşk neyledi?
Hükümler.
Gardında hüznün.
Garbında ufkun.
Gark eden bir imge ve solumdaki
kutsal yangın…
Ah, nasıl da dokunulmazlığı vardır
yüreğimi çınlatan surelerin.
Ah, tadı damağımda kaldı kalalı
hasretinde imgelerin ve işte unutulmuş çekincelerim kıyamet alameti iken
alametifarikası bilinmezin ve işte tahakkuk etti yeni gün ve tasfiye ettim
edeli maziyi tarifi imkânsız bir aşkın da pençesinde söküklerimi bir bir
ilettim içimde saklı o sefil çocuğa sanır mısın ki dizleri paramparça değil ve
sanır mısın ki: diz dize dizelerin hikmetinde vuku bulan o ümmet ki aşkın
çeperinde saklı ve İlahi Aşka konuşlu bir mizansende ayrı düşmediği kadar
sevmedim mi ben seni?
Hüzünle yıkadığım sözcükler:
Bak, her biri ipe serili.
Hazanla mutabakat bağladığım
yüreğimin ziyneti gel gör ki: ikinci el sevdalardan değildir benim yüreğimin
muhabbeti.
Aşk bir kavis ise.
Yürekse seyyah.
Kodaman gölgelerin de umurumda
olmadığı kadar gölge etmesin yeter ki bana kinaye dolu beşerin taşkın
hezeyanında doğacak geceye ilan ettiğimdir aydınlığımın dokunulmazlığında illa
ki deleceğim karanlığı.
Hüznüm bir sarkıt.
Hüznüm bir dikit.
Hüznüm kalemin eşref saatinde
sözcüklere dökülen bir şiir bir hikâye misali elbette altına imzamı attığım
sayısız akitten biri.
Mevzubahis olan sadece hüzün değil
elbet ve akışkan bir zincire eklediğim her duygu illa ki sonlandırmakta
esaretimi ve ben cesaret bulduğum kadar evrende en kalbi duygularla
sevebilmişken seni…
Ne sönen bir ateş ne de tekil zayıf
ve çelimsiz bir kıvılcım bastırdığım kadar dış sesi illa ki duyulacaktır iç
sesim.
Makam mevki bilmediğim.
Mazlum ve mahzun hani seyyah yürekse
benim sevebildiğim kadar da sevgidir çeşni bildiğim ve saygıdır kâinatın
bestesi bir güfte mahiyetinde sayfaya serildiğimin ertesi ve işte eş güdümlü
bir mermi ruhumu delense o temenni nasıl ki sıfırdan başladığım hayatın
sonsuzluğun cıngılına eşlik edebildiği kadar eşkâli de yoktur sair hecelerin.
Müstesna bir yangınım ben.
Muteber bir isyanı az evvel sonlandırdım.
Makul olan olmayan ne varsa kayıp
ruhlar durağında kefil oldum kaçkın ve sefil benliğime ve şerh düştüm düşeli bu
ezeli ve ebedi ve edebi sevgiye…
Ah, nazenin sözlük ve kelam:
Ah, akışkan mahiyette su götürmez
gerçeklerin mahiyeti ve sevgimle asılı kaldığım o seyyah kanca hani yüreğin
eğrilip bükülmediği hani tereddütsüz sevebildiğim ve teveccüh iken bu safiyetim
afiyetle yazabildiğim kadar kıbleme illa ki doğacaktır hem de bir batında hem
güneş hem ay ve ben sektiğim kadar birinden diğerine künyemde sadık kaldığım
kadar da iki ismime.
Özlem iken öznem.
Sevgi iken özverim.
Hikâyesi şiirlerimin ve kasıtlı
kasıtsız içime ters esen rüzgârın afalladığı kadar saklı ne varsa içimde şerit
değiştirmeden alabildiğince coşkulu ve albenisi ile bu sonsuz sevgimin kükreyen
bir aslan mahiyetinde yaşadığım inin değil yaşatabildiğim kadar içimdeki çocuğun
da oyun bahçesidir her yazabildiğimi yüksünmeden özüm bildiğim ve
yazabildiklerimden de öte yazgımı kabullenip reşit bir aşka meylettiğim.
Kırılgan.
Kırgın.
Kızgın…
Lakin hiç birisi ben değilim.
Kayıtlı.
Savruk.
Şeffaf.
Saydam.
Ve işte yüzölçümü sevgimin elbet
ihbar ettiğimdir yüce Rabbin Makamı ve endamlı geçişlerde ve kat ettiğim
millerce yol bazen gözüme mil çektiğim bazense insanların mimlediği gel gör ki
ben zaten bir mim sanatçısıyım.
İmgeler rengim kaçtığında vücut
bulan.
Sözcüklerse her öldüğümde bana suni
teneffüs yapan.
Kalemse ruhumun nidalarını
sonlandırıp her bir duygumu kâğıda aktaran.
Duyguları ile yaşayan bir m/im
sanatçısı fırça yediğim kadar da insanlardan fıtratımsa bazen bir fıkra
m/eziyetinde ve işte içimdeki köhne şato bense ipe sapa gelmez söylemlerden çok
uzak aşka en yakın ve İlahi Ateşin ta içinde İlahi Aşkın çehresinde bir yanan
bir sönen gemici feneri gibi ve işte yolumun da aralıksız aydınlık kılındığı
olmasa gerek bir rivayet.
Bir milat asla miadı dolmayan.
Bir masal, kahramanı ben ya da değil.
Bir anlatıcı, aşkın kıvamında
sözcüklerin eşref saatinde ve detaylardan ördüğüm saçları hayatın elbet özenle
taradığım saçları canım annemin ve üstü örtülü değilken ruhumun ayan beyan
ruhumun taşkınlarında ses olan söz olan şiir olan yansıtabildiğim kadar iç
dünyamı ve sırlı aynaların kırık namelerinde kırgın bir gelincik misali
s/üzüldüğüm ne ki eğer ki bende bu aşk olmasa…