Bu dünya, acılarını saklayamayan bir anne gibi; bir yandan yaralarımızı sararken, diğer yandan yeni yaralar açan bir kaderin ağlarını örüyor. Henüz COVID-19'un bıraktığı izler, hafızalarımızdan silinmemişken; yeni bir tehlike, Maymun Çiçeği Hastalığı, kapımızı çalıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün Küresel Acil Durum ilan ettiği bu salgın, bizlere bir kez daha kırılganlığımızı ve bu dünyanın üzerinde yaşayan her bir canlının birbirine ne kadar bağlı olduğunu hatırlatıyor. Hatırlarsınız, COVID-19 salgını başladığında, hepimiz ne kadar da hazırlıksızdık. Hastalığın şiddetiyle birlikte yüzleştiğimiz korkular, kayıplar, kapanan kapılar, sessizleşen sokaklar... İnsanlar arasındaki mesafenin, sadece fiziksel değil, duygusal anlamda da ne kadar genişlediğini hep birlikte gördük. O zamanlar dersler çıkardık mı, ders çıkardık ama şimdi hatırlamak ve yeniden düşünmek zorundayız. Maymun Çiçeği Hastalığı belki de ilk bakışta, COVID-19 kadar ürkütücü gelmeyebilir. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var ki; bu hastalık da bizden sorumluluk ve bilinç talep ediyor. Yaralar ve kabarcıklarla belirginleşen bu hastalık, fiziki acıları kadar, ruhlarımızda da derin izler bırakabilir. Her birimizin, bu hastalığın yayılmasını engellemek için atabileceği adımlar var.
Öncelikle hijyen... Bu kelime, son yıllarda hayatımızın merkezine oturdu. El yıkamanın, sosyal mesafenin ve kişisel temizliğin ne kadar hayati olduğunu, COVID-19 bize yeterince öğretti. Şimdi, aynı bilinci Maymun Çiçeği için de taşımamız gerekiyor. Yaralar, kabarcıklar, cilt teması; bunlar hastalığın en bilinen yayılma yolları. Bu yüzden, vücut sıvılarıyla temas etmekten kaçınmak, kişisel hijyene daha fazla özen göstermek, hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için önem arz ediyor. Bir diğer nokta ise izolasyon... Hasta olan kişinin, toplumdan uzak kalması, hastalığın yayılmasını engellemenin en etkin yollarından biri. COVID-19 sürecinde öğrendik ki, izolasyon yalnızca bir koruma yöntemi değil; aynı zamanda bir sorumluluk. Başkalarının sağlığını tehlikeye atmamak adına, izolasyonu bir zorunluluk olarak değil, vicdani bir görev olarak görmek gerek. Maymun Çiçeği de böyle bir vicdan testidir aslında.
Ve aşılar... Aşıların insanlık tarihinde ne kadar önemli bir rol oynadığını, COVID-19 aşılarıyla bir kez daha anladık. Bilim insanları, aşılar sayesinde birçok salgının önüne geçtiler, hastalıkları kontrol altına aldılar. Bugün, Maymun Çiçeği'ne karşı da geliştirilmiş aşılar var. Ancak unutmamalıyız ki, aşı yalnızca bir bireyin değil, bir toplumun sağlığını korur. Aşı olmayı reddetmek, yalnızca kendine değil, tüm insanlığa sırt çevirmektir. Aşılanmak, bir insanlık borcudur.
Her salgın, her hastalık bizlere bir şeyler öğretir. COVID-19'un bize öğrettiği en büyük derslerden biri, dayanışmanın ve birlikteliğin önemi oldu. Şimdi, bu dayanışma ruhunu Maymun Çiçeği ile de yaşatmamız gerek. Maskelerimizi takarken, ellerimizi yıkarken, birbirimizden uzak dururken, aslında birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunu unutmayalım. Çünkü dünya bir ailedir ve bu ailenin her bir bireyi, diğerine bağlıdır. Dünya Sağlık Örgütü'nün uyarıları, sadece bilim insanlarının uyarıları değil; aslında yüzyılların birikimi, insanlık tecrübesinin seslenişidir. Sağlık bir lütuf değil, bir haktır. Ve bu hakkı korumak, bireyler olarak bizlerin en büyük sorumluluğudur. Maymun Çiçeği'nin yayılmasına izin vermemek, bir hastalığın değil, insanlığın galip gelmesini sağlamaktır.
Sonuç olarak sevgili dostlarım, bu salgın bize bir kez daha hatırlatıyor ki; sağlığımız, birbirimize olan bağlılığımızla doğrudan ilişkilidir. COVID-19'dan aldığımız dersleri unutmadan, Maymun Çiçeği'ne karşı da aynı bilinçle, aynı sorumluluk duygusuyla hareket edelim. Unutmayın ki, her bir adımımız, her bir seçimimiz, sadece bugünümüzü değil, yarınlarımızı da şekillendirir. Ve yarınlara, hastalıkların değil; insanlığın damgasını vurması dileğiyle...
(
Yeni Sınav Ortak Sorumluluk Bilinci başlıklı yazı
zzz tarafından
19.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
