Müsait bir şiirde inebilir miyim, bayım hani, hani…

Salkım söğüt sevdaların makbulünde

Sehven öl emri veren emir-komuta zincirinde

Zinhar ihlal edildiğim ve ihmal edildiğim yetmedi ihtimaller dâhilinde eski de olsa kaputu varsıl da olsa huzuru sadece bir şiir diliyorum kıblemdeki ilham perimden ve sadece bir şiir uzunluğunda hayat bahşetsin yeter ki Rabbim…

Hayta renklerin hayat boşluğunda saklı iken de ruhumun kolluk kuvvetlerinin hoşluğa dönsün diye durgun ritmi hayatımın bazen bozguna uğrasam da bozmadan duruşumu ne olurdu sanki bozdurup da birkaç akçe girseydi cebime elbet kıyamasam da şiirlerime kıyamasam da içimdeki çocuğun hasretine hiç mi yoktur ederi şu imgelerin hiç mi tahayyül edemez insanlar bir şiirin ansızın verdiği direktifi?

İklimler de serkeş be, bayım hem de en safından hem de hüznün ve belirsizliğin en saklısından.

Umarsız bir haldeyim bu aralar.

Zarif kalemlerin zindan gecelerine hükmeden karanlık kadar ve…

Kara gecenin silik ritminde; karanlıkta saklı gölgelerin dibe vurduğundan da fazla gün geçmiyor ki geceye özlem duyayım gece geçmiyor ki kalemin ayak sesinden tanıyayım yazacağım en güzel o son şiirimi peyda olur mu olmaz mı bilemesem de uyku haram bana ve mutluluk helalim olsa da kıblemdeki durgunluk ve kabrimin çağıran sesine de uzağım kimi zaman.

Önce boşa düştüm çünkü boşlamıştım hayatı.

Sonra başa döndüm son bilmişken yazdığım yazımı.

Boşluğun revaçta olduğu hoşlukla kazanımım iken münhal ve işte soyut duyguların gölgesinde hem ışık olduğum hem de en güzel tadı aldığım kadar da adım çıktı işte, bayım çünkü ben şiirdim çünkü ben aşktım hem de en imkânsızında saklı tuttuğum kadar boş veremediğim o sol yanım ve tutulan nutkumun da tek anahtarı sol anahtarının dinmezken nazı niyazı soldan sağa saydım bir ömür duygularımı…

Eşrafımın uzağında.

Esvabımın yamasında.

Enlem değil boylam hiç değil boyutsuzluğun minvalinde içime estiğim ve tevekkül ettiğim kadar huzur duyduğum ve işte sektiğim heceler bazen bir imgeyi ihbar edip de şiire soyunduğum bazen kalemimin gasp edilip de gıybet düşkünlerine aldırış etmeden ruhumdaki kayalıklardan her an düşüp de ölecekmişçesine bir de içine düştüğüm aşktan alabildiğine uzak ben ki serkeş yüreğimin hicabında saklı maşuk misali…

G/örüntü itibari ile bir insan…

Hörgücümde saklı iken imgeler.

Hazan boyutunda esen hüsran.

Kolluk kuvvetim iken şiir.

Hazzın değil haizi olduklarımın hiç değil sadece hemhal olup da t/aşkın gölgeler iken ansızın zuhur eden ve işte kalemin de oynaşı iken yüreğim ve yüreğimin simgesi iken sözcükler bazen çaputlar b/ağladığım bazen esen yele öykünüp dama taşı gibi içimdeki çocuğu oynattığım.

Oyunbaz ruhum.

Oylumu s/onsuzluğun.

Azadesi düşlerin.

Azık bildiğim genelde azımsandığım ve tek lüksüm iken sevmek tek lüksüm iken şiir yazmak yetmedi okumaya doyamadığım nice kalem nice şair ve işte o minvalde ve işte o ayraç iken s/ektiği neyse kalemimin.

Zirzoptur kimi insan en çok da Rabbini inkâr eden.

Gel-geçtir nice aşk, aşkı da aşığı da maşuku da b/ezdiren.

Salkım saçak olmakla iştigal esen yele duacı ve işte şiirlerin gücü adına belki de kuantum fiziği belki de yüreğimin kimyası ve işte belleğimde saklı nice anı açılır açılmaz da alt belleğe götüren o kapı.

Şiirler resmettiğim.

Yazmadığımda recim edildiğim.

Korun yakıcı rüyası.

Kardelenin umudu olmaz mı hasretin rövanşı?

Kuğuya dönen çirkin ördek yavrusu ve işte çocukluğumun büyüsü ve rüyası kap-kaça uğrasa da hayallerim ve işte ilk şiirimi yazdığım ithaf ettiğim o sevdiğim kadın ilk çocukluk arkadaşım.

Bense hep bilinmeze meylettim bilindik ne varsa iç ettim bilinmeze şirk koşan bir ütopya gibi peşinde iken hayallerimin bense kaçtım kovalandım ve sürrealist sevgilerden arınıp imkânsız ne/kim ise sevdim sevdalandım.

Bir bulutum belki de an itibari ile.

Gaydam.

Kayram.

Karabatak misali bir görünüp bir yok olduğum.

Kara kutum ve kare kodum.

Tütsüler yakıp mum gibi eridiğim erittiğim gözyaşım…

Demem o ki, bayım:

Ben sizi şiir bildim ve şiir niyetine sevdim ve de şiirin hayrına ve harında yandığım kadar aşkın şiirle olan yolculuğumda önce kandım sonra kanıksandım ve azadesi duyguların ve işte tüm söküklerimi şiirle diktim şiir biledim şiir de bildim ben hayatı ve aşkı ve de sizi, şiir niyetine sevdim şiir içtim şiir yedim şiir b/elledim her duyguyu ve hayatı ne de olsa ben de bir şiir idim hatta binlercesi duyumsamaya yazmaya doyamadığım o enstantanede saklı olduğum kadar da âşık olduğum akça pakça tenine kâğıdın ve kalemin ruhunda saklı g/izimle şiir nüksetti yine hayat g/özümde…

 


( Müsait Bir Şiirde İnebilir Miyim Bayım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 20.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu