Düşlerim, diyorum bayım, düşlerim…

 

 

 

 

Alabildiğine tedirgin o sakıncalı

Ah, o savruk ve bin bir edalı

İlham perim.

Göğsümün yakasına iliştirdiğim

Alacalı bulacalı rozetim

İhbar ediyorum işte

Önce şehri sonra şiiri ve kendimi

Kendimsiz düşler biriktirmişken yüreğimin kumbarasında

Ve işte nice kumpas

Nice gün nice gece

Bakaya kaldığım yılmaz bir duygunun efsunlu gölgesinde

Ve isyan sonrası

Ettiğim her tövbe

 

Mıhlanıp kaldığım devrik tahtım

Nazımda niyazımda solan sürgün bahtım

Önce bir harf idim

Ve doğdum annemin bünyesinden

Sonra ise sarmalında bir arya

Günle gece de kapıştıktan sonra

Hüznümü serdim kır bahçesine

Hazanı da davet etmişken seccademe

Ve aşkın amberinde

Ve mevsimin ambarında

Eşleştiğim kimler yoktu ki kaderimde

 

İzahı yok ki söyleyemediklerimden

Derlediğim şiirler de olmasaydı hani neylerdim?

Süzdüklerim ve de en çok gözümün

Akında saklı inceden o tül perde

Üzünç yüklü yüreğin yükü

Kül rengi imgelerin cürmü

Mehtap ertesi

Adımladığım Samanyolu

Kâh kutup yıldızı kâh unutulmuşluğun raconu

 

Seyyah gölgemle

Seferi yüreğimle

Şirk koşan kimse Allah sevgime

Ve işte işleyeceğim o kusursuz cinayet

Önce imgeleri boğduğum

Sonra tek solukta şiiri yuttuğum

Gaz verense ilham

Güç veren idam mangam

 

Gez göz ve arpacık

İhya edilesi kalemden çıktığım yolda

İmha edilesi cihanı iteklediğim kadar

Ruhuma yağan nurda

Bir kereden ne çıkar hem?

Önce şiir sonra yaşadığım cennet

Kalibresinde saklı eşit sayıda kurşun

Ve ilk hedefim

Sapanımla vurduğum aşk denen kuşun

Aslında bir kumpasa kurban gittiği

Nasıl ki delalet ölüme

 

Nasıl da hidayet öncesi savsakladığım kadar içimdeki yalnızlığı

Ve göğün en ıssız en şuh bulutu

İçerlediğim

İçtiğim

Üstünü çizdiğim

Yüreğin açıp da solmayan goncası

Ve işte şerh düştüğüm

Adımdan kalan son yaprak

Döktüğüm ince ince ve ufak

Göğün manifestosu

Ve gözlerimde kalan son bakış

 

Istırabın yankısı

İsyan sonrası

İhbar ettiğim kendimi

Elimde kalem şakağıma dayalı

Ruhumda çengi

Yaşattığı kadar hüznü

Mealinden sızan bir irin misali

Ölümün cezbeden yankısı

Yarıladığım ömürden kalan ne ki?


( Kusursuz Cinayet başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu