Serinkanlı bir şiir olmak isterdim
sadece bir şiir…
İçimin ukdesinde saklı iken mısralar
Dünümü hibe ettiğim ve de
Kestiğim göbek b/ağım sadece kendimle
iştigal
Hüzne biat bir renk idiysem eğer ki
Sakın ha, karanlıktan sorma beni
Ver veriştir;
Vur vuruştur…
Salkım söğüt misali
Asılı kaldığım ağaca sor beni
Ya da toprağa…
Nasıl ki toprak kokar ellerim
Baş eğemediğim toprağın ç/ağrısına
Teslim olmuşken bir kere kadere
Gel gör ki:
Keder bürüdü gözlerimi
Bir de sessizlik
Sensizliği hiç sorma
Sadece unut adımı
Bakma da asılı kaldığım duvara
Gevşeyen bir conta misal
Ya da çivisi çıkmış dünyayla
olmadığım kadar hemhal
Çivi çiviyi söker mademki
Hüzün de hüznü mü koparır yerinden?
Bilemezsin ah, bilemezsin asla:
Ettiğim dualar en derinden.
Şık bir telaffuz olabilirdim aslında
Ah, ben de dinmek bilmeyen bu yangın
olmasa
Şirin bir tevazu
Askısı düşen iç sesimin
Bazense içine girip de saklandığım
Saksı gibi
İçime çektiğim nefes
Dışımda saklı iken sadece bana özel
güneş…
Gün mizaçlı bir şiire meylettiğim
İmgelerin aşkında
Verdiğim sözde
Duyduğum tüm şarkılarda
Edimlerim nazenin
Efkârım bitimsiz
Saf tutulası bir m/eziyet iken sevgi
Ruhumun da dolduruşa geldiği
Mizacım mı peki?
Ne sen sor varsın ben söyleyeyim:
Azıcık hırçın
Muzip olduğum günlerse dünde kalan
bir kıvılcım
Haznesi geniş yüce Rabbimin
Havsalamdan taşan binlerce ölgün gün
gibi
Öldüremediğim kadar da iç sesimi…
Dedim ya…
Soğukkanlı bir katil misali
İçimi derlediğim
Kendime yenik düştüğüm
Ezelin sesi
Ebediyetin muhteviyatı
Aşkın kordan haznesi
Ve her kimse hor gören beni
Hohladığım şu kırık ayna
İçinde saklı ne çok ben…
İçtimada güven
İstilası dinmedi hüznün
Varsın olsun kaderin ikramı ölüm
İhtiva eden her sözcük
İkaz ettiğim her imge
Söküklerim ve kalemim
Muteber bir şiire yol aldığım
Ya da yoldan çıktığım
Azat edilesi nefes
Azık bildiğim dünde kalan heves
Aşikâr isyan ettiğim zalime
Küpünü dolduran bir derebeyi
Kapkaça uğrasa bile bendeki teselli
Sadece bir şiir sadece
Ruhun buklesinde saklı nice imge
Kaybolduğumun ertesi
Yaşadığım hayatsa meğer şiirmiş
ezelden
İtibar etmediğim kadar kendime
Kibirli bir tayfun ayaklarımı yerden
kesen
Melun mahzun bir vurgun
Sadece bir şiir dilemişken evrenden
Körün istediği bir göz Allah’ın
verdiği iki
Niyazımda saklı alnımın akı
Ve elimden akan kiri
Mağdur kılansa kibirli bir akım
Alt edemediğim kadar yalnızlığı
Bana bahşettiğin her dilek her umut
her şiir
Başım gözüm üstüne yüce Rabbim