Bir düşün bir düşün, ey muallim:
Düş bitimine mevsimin
Karaborsada yanıt bulan
Göstermelik sevgilerin
Muadili ve müptelası
Ölü ikliminde yarına kalan
Revnak duası
Zalimden arda kalan
Binlerce hece
Ve zulüm
Ve kinaye
Gözünü hırs bürümüş ahvalin
Tutuklu kabrinde
Yan gelip yatan sair düş ve imge
Ve işte bozacısı
Ve işte şıracısı gözü pek mevsimin
Belki de en büyük aldatısı
Sona kurulu bir zemberek
Acının muhtevasında
O ölü kelebek
İtiraz hakkı dahi olmadığı
Olası yirmi beşinci saati
Kurguladığı kadar evren ve Tanrı
Azığa alınası kök hücresi
Atıfta bulunan her hecesi
Hibeli sevdaların geçersiz reçetesi
Bordan aşk
Boza kıvamında hasret
Böğründe saklı yas ve yaş
Ne hikmetse
Aşkın
Kavuşamadığı kabrine
Yerle yeknesak her düş
Ve sen muallim sen:
Mümkünse bir kere daha düşün
Simasında yanılgı
Şerrine okuduğu laneti
Pekiştiren kıvamı
Ne olmuş ki yalnızlığın rahvan atı
Ve o rivayeti
Kim ise artık kundaklayan
Mecazi aşkların fitilini tutuşturan
Bir tufan
Ya da turnanın akıbeti
Acıyla hemhal
Devasa rahminde kâinatın
Gölge misali peşime takılan
Yalnızlığın
Kehaneti ne ki ne?
Kinayesi ölüm olsa bile
Kibirli bir ruh
Tevafuk yüklü seferi duygu
Kimliksiz olsa bile ne ki peyda olan
güruh?
Acının haşmeti
Aşkın ötenazi hiddeti
Gerçek aşkın kibar sesi
Aslında bir fısıltıdır
Seven yüreğin bereketi
Yağdıran rahmeti
Nasıl ki Yüce Tanrı
Ve her ne hikmetse
Kurgulu asaleti
Asi bir rüzgârın kuyruğuna
Dikilesi
Ve saf sevgi iken dikte edilesi
Yasın da yaşın da umurunda olmadığı
Kadar kirvesi hüznün
Asla edemediği kıskası düğünün
Kimine göre bir bitim
Kimine göre
Gerdeğe giren duyguların şiddetinde
Yer gök yarılası içinde saklı
Dilemması bilinmezin
Ve şairin dilbaz kalemi
Aşk iken üfürük
Mecazi bir özlem iken kaçak Göçek
İfa edilesi
Ziyadesiyle evrenin tek müdavimi
Varsa yoksa o saf o duru ve yalın
sevgi
Zannımca hasretini
Duyduğum
Zerre kuşkum olmadan
Kıyama durduğum
Her dua her seda ve de haşmetli sema
Nakaratında ömrün
Yüreğin de edemediği o v/eda…