‘‘Sesinde ne var biliyor musun?
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar…’’(C. Süreya)
Müsebbibisin aşkın, sen şair…
Ah, ırgat akşamların Şimal yıldızı.
Tebessümler ektiğim yüreğimde saklı
Şiirin hası madem yazdığın
Hamlığıma ver sen bu aşkı
Ezelden beri nasıl ki düşkünüm
sevmelere
Geç kalmışlığıma ver sen
Mutluluğun raconu meğerse
Sevginin tali yolunda saklıymış
Tıpkı saklandığım uzak iklimlerde
Baş veren bir filiz gibi
Ve dik başlı mizacımla
Sanma sakın pes ettiğimi.
Sözcükler, şair…
Hani iç bükey aynası ömrün
Gel-geç sevenlere de riayet etmediğim
Belli değil mi verilen her hükümde
Hicvettiğim kadar yeri göğü.
Bense bir kırlangıcın kanadına serili
İklim gibi
Kimi zaman ikilem yüklendiğim
Bir firariden öte
Fedaisiyim yalnızlığın
Lakayt olan kimse yüreği ile
Dokunulmazlığım var benim:
Aşkın sirayet ettiği
Bir yenilgi mademki
Kalemimle deştiğim gün ve gece
Soyu sopu bilinmez mi bu nazın
Niyazım zaten eksiksiz
Çıktığım hidayet merdiveninde.
Hücrem
Hüznüm.
Kendimi sevmeye talibim, şair:
Ne mevsimi şaşırdım ne aklımı
Allah şahit hem bir ömür
Savrulduğum hece hece
Ket vurulan sevincime biteviye ve
Layık değilim sandım işte kendimi
sevmeye.
Tabularım var babadan miras.
Bazense bir tabutu dillendirdiğim
Lakin ne gördüm dünya gözüyle?
Ne rivayet ne rehavet
Çöken omzum değil hem
Layığıyla sevmek illa ki insancıl bir
adalet.
Öncesinde konuşlandığım
İlahi Ateşin nazarında
Kıvılcımlar saçan gözlerim ve
sözcüklerim
Hep de doğruyu söyledim
Elimde cetvelim
Lakin boyun hala aynı rakımda
Ne uzadım ne kısaldım
Gel gör ki;
Vicdanımı ve huzuru kazandım.
Sözcüklerim, şair
Sencileyin kuşandığım
Yürekte saklı bunca maruzatı
Sunduğum sadece Tanrı.
Sevgiyi sunan yine O
Sersemce kaybolduğum yollarda
Yüreğimi soyan bunca rüzgâr nasıl ki
peşimde
Bense ufacık yüreğimle
Sonunda sıra da geldi kendimi
sevmeye.
Demem o ki, şair:
Sözcüklerim de yaralı yüreğim gibi
Kimse gibi olmadığım nasıl da belli
Kibri, kini, nefreti tanımadım madem
ben ezelden
Keder de kader de başım gözüm üstüne.
Bunca sözcük ne ki?
Ve ben kim miyim?
Rabbimin nezdinde ikbalim olsa keşke
hidayet
İtibar gördüğüm evrende de kimseye
olmadan kul köle
Bir deştin ki yüreğimi
Sanma ki;
Sözcüklerim burada sona erdi.
Ses etmeden yaşadığım ömrün mealidir
Her yazdığım şiir
Yazmaksa aşkın ta kendisi
Vakti geldi işte:
Kendime sevmenin de ötesinde
Şiarımdır insanlık ve adalet
Mihrabımda saklıdır fermanım
Kaleme kuvvet öncesinde yürekte saklı
imanım.