Mahdumumuz  Ne  İşle  İştigal Eder ?


Böyle  bir  karikatür  bulurum  da  kaçırır  mıyım  hiç ? ))))

******

- İyi  günler  beyefendi.  Bendeniz Maliyeden  mütekaid Halim  Selim Mülayim.  Hulusi  Bey'le  mi  görüşüyorum?
-
Evet  efendim  bendeniz  Hulusi Cennetmekan.

-Çok  memnun  ve  mütehassis  oldum  efendim.  Eğer  müsaitseniz yarın  hayırlı  bir  iş  için  bir  acı kahvenizi  içmek  üzere  size  gelmeyi  düşünüyoruz  refikamla. Münasip  midir  efendim? 

Hulusi  Bey  içinden  '' Münasip  de  ne  demek,  dört  gözle  bekliyorum  benim  geri  zekalı  ve  gudubet  üvey  kızımı  birilerine  kakalamak  için. ''  dese  de  kibarca  cevap  verdi.

-Hay  hay  efendim  ne  demek.  Misafir  umduğunu değil bulduğunu yer,  hazmedebilirse  tabii  ki?

-Yok  yok  yemek  memek  zahmete  girmeyin  sakın.  Sadece  bir  acı  kahvenizi  içeceğiz.

-Şekerli  olsa  içmeyeceksiniz  yani?

-Refikam Şuküfe  hamfendi  şekerli  içer  efendim.  Şekerliyi  ona  yaparsınız  artık.

-Halim  Selim  Bey,  sorması  ayıptır adresi  biliyor  musunuz?  Nasıl  geleceksiniz?

-Biliyorum  efendim  biliyorum.  Mahallemizde  oturan  herkesin  adını,  soyadını,  adresini  biliyorum.

-Aaa  siz  de  mi  bu  mahalledensiniz? 

-Aynen  öyle...

-O  zaman  daha  da  bir  dört  gözle bekliyoruz  efendim. 

-Tamam,  yarın öğlen  namazını  müteakip sizdeyiz  inşallah.

-Öğlen  namazını  müteakip  cenazeyi  kaldırıyoruz  demek  ki?

-Afedersiniz  anlamadım.

-Geldiğinizde  anlarsınız  efendim. 

Telefon  konuşmasının  hepi  topu  bu  kadardı.  Hulusi  Bey  de Halim  Selim  Bey de  birbirlerini  öptüler. Daha  doğrusu  Hulusi  Bey, Halim  Selim  Bey'i  fena  halde  öpeceğini  düşünmekteydi. 

Konuşma  bittikten  sonra içeri  seslendi.

-Hayriyeeee.  Koş  kız  koş. Sana  bomba  gibi  bir  haberim  var. Tam  bir  mucize...  Bizim  Mucize'yi  istemeye  gelecekler  yarın.

Tabii  ki  Hayriye  Hanım  koşa  koşa  geldi  mutfaktan. Bu  arada  ünlemeyi  duyan  Mucize  de  gelmişti ve  bir  taraftan  elindeki  tabakta  bulunan  yaş  pastaya  yumulurken  öte  taraftan  merakla  sordu.

-Essah  mı  baba?  Beni  istemeye  mi  gelecekler? Kimmiş?  Oğlan  yakışıklı  mı  bari?

Hayriye  de  merak  etmişti.

-Hulusi  Bey,  kimmiş,  neyin  nesi,  kimin  fesiymiş  bunlar?  Bizim  Mucize'yi  nereden  biliyorlarmış?

-Yahu  ne  bileyim.  Bizim  mahalledenmişler. Mucize'yi  de  sanırım  markette  filan  görmüşlerdir.  Başka  nerede  görecekler  ki?

Mucize  atıldı  hemen.

-Baba !  Allah  rızası  için  '' Verdim  gitti '' de. İlk  kez  bana  bir  kısmet  çıkmış,  kaçırmayalım.   

Hulusi  Bey,  içinden  ''  Ey  Allah'ım ! Bu  hilkat  garibesine  neden  Mucize  adını  vermişler  ki''  diye  geçirdi  ve  tebessümle  cevap  verdi:

-O  konuda  hiç  endişen  olmasın. Gerekirse  silah  zoruyla da  olsa  vereceğim  seni. 

Hayriye  Hanım  da  sıkı  sıkı  tembihledi  Mucize'yi.

-Bana  bak  kız !  Ben  şimdi  yarın  için  pasta,  kurabiye,  börek  yapacağım  misafirlere.  Eğer  onlar  gelmeden  hepsini  mideye  indirirsen  kızım  demem  öldürürüm  seni. 

Mucize, unlu  mamüller  ve koca  arasında  ikilemde  kalsa  da  söz  verdi  dokunmayacağına  dair.  Şimdilik  kaydıyla  koca  daha  acil  bir  ihtiyaçtı. 

****

Derken  efendim  yarın  denen  o  gün,  randevu  saati  denen  o  saat  gelip  çattığında Halim Selim  Bey  ile  refikası  Şuküfe  Hanım damladılar Hulusi  Bey'in  evine. 

Şuküfe'nin  küfesinin  Mucize'nin  küfesinden  aşağı  kalır  yanı  yoktu. 

Evet,  beklenen  misafirler  bir  eksikle  gelmişlerdi: Müstakbel  damat  ortada  yoktu.

Mucize  içinse  iki  eksik  vardı:  Birincisi  müstakbel  kocası,  ikincisi  çikolata.  Bunlar  kız  istemeye  böyle  elleri  kolları  bomboş mu  gelmişlerdi? 

Hoş geldiniz  beş  gittiniz,  ''Aman  efendim  havalar da  bir  soğudu  ki  sormayın ''  faslından  sonra Hulusi  Bey  baktı  ki  karşı  taraf '' Allah'ın  emri,  peygamberin  kavli ''  Demiyor,  hemen  lafa  girdi:

-Mahdumumuz gelmemiş? 

-Gençler  böyle  efendim.  Kim  bilir nerelerdedir. Anlayışlı  olmak  gerekir

-Öyle  öyle...  Eee  mahdumumuz   ne  işle  iştigal  ederler?

-Efendim,  ben  nereden  bileyim  sizin  oğlunuzun  ne  işle  iştigal  ettiğini?

O  sırada  acı  kahveler,  pasta,  börek,  kurabiyeler  de  gelmişti.

Hulusi  Bey gülerek  devam  etti.

-Bendenizin  değil  efendim,  zât-ı  âlinizin  oğlu  ne  işle  iştigal  eder.

Halim  Selim  Bey  ve  Şukufe  Hanım  birbirlerine  baktılar.  Halim  Selim  Bey ''  Oğlumuz  yok '' derken,  Şukufe  Hanım  '' Biz  çocuk  filan yapmadık ''  dedi. 

Mucize ''  Madem  oğlunuz  yok,  o  zaman  size  pasta,  börek,  kurabiye  de  yok '' deyip  tabakları  toplarken  Hulusi  Bey,  biraz  şaşkınlık,  biraz  öfke  ile  sordu:

-O  zaman  niye  geldiniz efendi?

-Efendim,  telefonda  arz  etmiştim  ya.  Bir  acı kahvenizi  içmeye  geldik.

-Eee  ''  Hayırlı  iş  dediniz?''

-Hay  ağzına  sağlık  Hulusi  Beyciğim.  Ben  de  konuya  nasıl  gireyim  diye  düşünüyordum.  Efendim,  mahallemize  bir  cami  yaptıracağız  Allah  nasip  ederse.  Ben  derneğin  mütevelli  heyetinin  başkanı  olarak ev  ev  dolaşarak  mahallemiz  sakinlerine hem  bunun  ne  kadar  hayırlı  bir  şey  olduğunu  anlatıyorum  hem  de makbuz  mukabilinde  onlardan maddi  destek  talep  ediyorum.  Sizin  ne  kadar  yardımınız  dokunabilir? 

Hulusi  Bey,  öpeyim  derken  fena  halde  öpülmüştü ama  o  saatten  sonra  yapabileceği  bir  şey  de  yoktu. Cami  yapımı  için  bir  miktar  parayı  -  makbuz  mukabilinde -  Halim  Selim  Bey'in  ellerine  bıraktıktan  sonra  onları  yolcu  ederken Halim  Selim  Bey'in  kulağına  eğildi. 

-Tanıdığınız  oğlu  olan  birileri  varsa Mucize'yi  istemek  üzere  tekrar  bekleriz efendim.  Hem  de  çok  acil  olarak  bekleriz. 

( Mahdumumuz Ne İşle İştigal Eder ? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 26.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu