Her düş her ses her saç/ak

Göğün müptelası revnak acılara açılan kucak

Bir bakraç

Bir beyit

Bir hengâme saklı içimde

Ruhun küpeştesi

Esen yelin nemli dirayeti

Eşiksiz yok hiçbir basamak

Basmakalıp duygulardan alabildiğine ırak

 

Hummalı bir çete/le

Aşkla örtüşen o rahle

Renklerin nirengi

Sözcüklerin ahengi

Sapsız üzüm misali

Bir şiirden çok fazla

Azık ve de Azak ve açılası o ayraç

Hükmedene edilen şükür ve niyaz

 

En çoktan en aza

Çoğulu ruhun tek/elinde sancak

Ve de o devasa asa

Acının hacmi

Sözcüklerin hicvi

Muteber bir ömür dileklerin dilemması

Ölümsüz bir nazire ruha fısıldayan kalemin ahengi

Ve işte içtimada şair

 

Diken diken iken imgeler

Dik alası hüznün

Palazlandığı kadar şafağın şakağına dayalı o silah

Tek kurşun

Tek imge

Tek hediye

Varsa yoksa sonsuzluğa müptela…

 

Ölüden bozma idi düşler tecrit edilesi bir iklimden ansızın firar ettiğim ve de fedaisi ömrün surdan ve sırdan kaleler.

Dökümlü idi etekleri acımın ve de şerh düşülesi bir isyan akabinde tövbe ettiğim.

Mayın dolu yürek tarhım ve de tam yol ileri:

İndinde hedefin dar ölçekli bir sunum endamına yenik düştüğüm hüzün denen terennüm.

Parsellenmişti hem yürekler…

Paye vermediğim kadar cihana boğazıma değin battığım atıl bir dünya ve atık sözcükler bir batında doğacakmışçasına gün ve de gece.

Renkler.

Ulaşılası imkânsız bir rakım…

Sedef düşler saydam nizam ve işte yer gök serili ayaklarıma ve işte yer gök kavuşmuş birbirine.

Öykümden arda kalan şiirler en çok da hiçliğin dokusu.

Ömre ve emre amade hayaller umut denen sepetin uğruna ve aşkın kıyamına dayalı bir methiye bir mersiye bir de kavuşulası o yaka kaç boyutlu ise artık anılar.

Kanaviçeler ise asılası.

Kartopunda saklı iken masum skalası.

Sözcüklerin rüştü.

Yalnızlığın demi.

Köylü gelinin çeyiz sandığı ve de varılası o rota:

Köyden kentten yayılan nidalar ve vatan aşkı ve kul hakkı da yemedi mi insan…

Bir b/ölü iki iken aşk ve şadırvanı özlemin nifak tohumu atanlara aldırış etmeden tempolu bir sevgi ve sevinç iki yakası bir araya gelmese bile ne ki insanın vadesi dolmaya gör…

Kör kurşun.

Kör nokta.

Bir diyet.

Bir diyez.

İhtişamlı bir merhale ve köpüren denizin boğazına kaçan kılçık misali hengâmesi de sonlanmayan bir çöküş bir çekince bir rabıta bir kök hücre ki b/ölündükçe çoğalan yerin göğün ihtişamı.

 

 


( Sözcüklerin Rüştü... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 16.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu