Öncelikle belirteyim:Başlıkta bir yazım hatası yok. Evet, elbette biliyorum atasözümüzün ''Sakla samanı, gelir zamanı '' şeklinde olduğunu ama o eskidenmiş. Yani eskidenmiş zamanı geldiğinde kullanmak üzere samanı saklamak. Şimdilerde trend farklı.
Şimdilerde trend farklı. Mesela bundan önce oturduğum köyde tam karşımda bir bakkal vardı. O her ne kadar dükkanına market dese de bildiğin bakkaldı işte. Siz hayatınızda hiç veresiye defteri olan market gördünüz mü? Ama benim komşumda vardı.
Neyse efendim, benim komşu bakkal, dükkanının yanındaki boş bir alana haftada bir, tır dolusu saman getirirdi ve geçen sene itibariyle balyasını 115 Tl'den satardı. O bile samanı, naylon örtüler altında en fazla bir hafta saklardı.
Anlayacağınız artık hayvancılık yapanlar bile saman saklamıyor '' Bir gün lazım olur. '' Diye
Günümüzde saman saklayan yok ama şu son günlerde özellikle de sosyal medyada bir Şaman furyası başlamış ki sormayın. Pek çok mikser tip, kim bilir ne zamandan beri '' Bir gün mutlaka lazım olur / olacak. '' diye sakladıkları Şamanları tek tek gün yüzüne çıkarmaya başladılar.
Bizde adettendir. Günü geldiğinde kullanılmak üzere saklanır bazı şeyler. Günü geldiğinde de kullanılır. Mesela bizim çocukluğumuzda yani altmış sene kadar önce Yehova Şahitleri, bayağı bir uğraştılar biz Müslümanların günde sadece bir kez helaya gidip def-i hacet eylemesi için. Evet, Hıristiyan bir tarikat olan bu lüzumsuzlara göre günde birden fazla işemek, sı.mak çok büyük bir günah ve ayıptı. ( İlginçtir ki Yehova şahitleri ilk kez 1870'lerin sonlarında ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı olan Pittsburgh şehrinde Charles Taze Russell’ın (1852-1916) liderliğinde ortaya çıktı. Pensilvanya herkese bir şeyler hatırlatır sanırım )
İlk- orta lise yıllarımızda, kim bilir ne zamandan beri - zamanı geldiğinde kullanılmak üzere sakladıkları- insanın evrimi şemalarını çıkardılar karşımıza. O da ne? Meğer atalarımız maymunmuş(!) Tabii ki inanan oldu, inanmayan oldu.
Üniversite yıllarımızda dinin insanları uyutan bir afyon olduğu çıktı karşımıza. Buna da bayağı inanan olduğu gibi tam tersine dine dört elle sarılan oldu.
Ruhumuzun dinginliğe erişmesi için acayip bir şekilde yere oturup, gözlerimizi kapayarak ''ommmmm'' diye garip sesler çıkarmanın günde beş vakit secdeye kapanmaktan çok çok daha faydalı olduğunu (!) öğretmek için kıçlarını yırttı bazıları.
Bir dönem ağlak bir vaizi sürdüler piyasaya. Herifçioğlu '' Bir vakit namazımı kaçırmaktansa Allah canımı alsın daha iyidir'' Diyordu, mest oluyorduk, '' Örtünmek füruattır '' diyordu kafamız karma karışık oluyordu. Ama kabul etmek gerekir ki bugüne kadar piyasaya sürülenler içinde en etkilisi oydu. Öyle ki 15 Temmuz 2016'da bir darbe teşebbüsünde bulunmasaydı hâlâ uyanamayacaktık.
Özetle söyleyecek olursak Türkiye Cumhuriyeti Devletinde kurulduğu günden bugüne - ileride kullanılmak üzere saklanan- bölücü materyaller hep olmuştur. Bunlar özellikle de Ülkemizin sıkışık zamanlarında ortaya çıkarlar.
Günümüzde, çoktan beri pusuda bekleyen Şamanizmi piyasaya sürdüler.
Sosyal medyada Şamanizmi öyle anlatıyorlar ki hâşâ Hz Peygamber hayatta olsa '' Ulan bu şamanizm daha güzelmiş. Dur ben Şamanizmi tebliğ edeyim bundan sonra '' Diyecek ( Tövbe ya Rabbim tövbe )
*Dünyada insana, özellikle de kadına değer veren tek din Şamanizmmiş de.. ( Oysa Şamanizm bir din midir değil midir o bile tartışmalı )
*Türk Milletinin asıl dini Şamanizmmiş ve Türk Milleti eninde sonunda doğru yolu bulup Şamanizme, böylece özüne dönecekmiş de...
* Şamanizmle birlikte Arap emperyalizminin boyunduruğundan kurtulacakmışız da...
* Şamanizm demek ahlak demekmiş de... ( Diğer dinler, özellikle de Arabın dini(!) olan İslamiyet, temelleri ahlaksızlık üzerine kurulmuş olan dinlermiş de...
*Şamanizmde insanlar ile Tengri arasında hiç bir aracı yokmuş ama diğer tüm dinlerde varmış da... ( Şamanlar din adamlığı değil komedyenlik yapıyor herhalde. )
* Şamanizm Türk'ün öz benliğinden çıkmış da... ( Buna çok gülerim işte. Şaman kelimesi Sanskritçe’de “dilenci-rahip” anlamındaki “sramana/çramana” kelimesinden gelir. Pali dilinde bu kelime “samana” dır. Çince'de ise “şamen” (bilge kişi) anlamına gelir. Türk nerede? Bizim İslamiyet öncesindeki dilenci din adamları ve şifacılarımıza el alem Şaman demiş hepsi bu. Ayrıca Türk Milletinin İslamiyetten önceki dini Şamanizm değil Gök Tanrı İnancıdır ve bu Şamanizmden çok çok farklıdır. )
Evet, görüldüğü gibi zamanımızın trendi Şamanizm.
Ya o değil de Şamanlar ( Aslında biz Şaman da demiyoruz. Kam veya Baksi diyoruz ) aynı zamanda şifacı değil mi? Yani bir nevi doktor... Şimdi bizim beton kafalı ırkçılar çıkıp da ''Bundan böyle hastalarınızı doktora, hastaneye götürmeyin. Bizim Şamanlara getirin, hakiki deva bizim Şamanlarda.'' Derlerse hiç şaşırmayacağım.
Daha dün bildiğiniz gibi Aralık Ayının biriydi ve her ayın birinde olduğu gibi bizim Müslüman Türk halkı - dertlerine çare bulabilmek için - yine İstanbul / Vefa semtindeki Ayın Biri Kilisesi ( Vefa Kilisesi ) önünde kuyruğa girmişti içeri girmek için. Yani efendim hiç kimse '' Türk'ün dini şudur, budur '' demesin. Türk, kafasına göre takılır din hususunda. Dertlerine çare bulsun diye önce Eyüp İlçesinde Eyüp Sultan'a yalvarır, ardından Vefa'ya gider anahtar satın alıp kilisede mum yakar.
Eğer arzu ederseniz Ayın Biri Kilisesini de anlatırım sizlere..
(
Sakla Şamanı Gelir Zamanı başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
3.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.