
Yankesici bir aldatı idin sen:
Aşkın namelerinde saklı göğün
Tamburu ve yerkürenin
Ney sesinde saklı ve maruzatım
Baştan belli:
Sevgiyle içselleşen yolculuğumda
K/atıksız sevdim ben
Sevecen kuşların şakıyan seslerinde
Ve üstü örtülü olmaz iken doğanın ve
kutsalın
Her zerresinde her hecesinde
Aldatı yüklü olsa da beşer,
Alıntısı sadece aşk deyip de ruhuma
Haraç kesen sevginin notalarında
Haizi olduğum tek noktanın üç noktalı
umuduna bandığım…
Müptelası iken evrenin
Bir cihat olsa ne ki önce yürekten
Önce Allah için sevebildiğince
sevmeli insan.
Münazara ettiğimse kendim
İçselleşen rüyalarımı gerçek kılan
Ah, sevdalı kentin namelerinden
Seken her nota her hece
Açığa alınsa yürek ne ki?
Alaşağı edilmiş nice bilmece
Ve işte ve işte, yüce Rabbim:
Komplimanlar sunuyorum önce kadere
Sonra kendime
Maliki olduğum ne varsa
Şükürler olsun Sana şükürler olsun
bahşedene
Bir manivela iken yaşam
Esen hoyrat rüzgâra kafa tutan
Şu meddücezri yok mu umudun?
Yok mu yok mu elimden tutan?
Nur yüzüne müptela olduğum varsın
yalnızlığımla
Çil yavrusu gibi dağılsın duygularım
Bir çile değil çektiğim
Bir çil lekesi hiç değil
Alnımda saklı iyiliğin titri ve
sevgimle hemhal
Koştuğum yalın ayak
Konuşlandığım şu cihan varsın olsun
bana tuzak
En endamlı en afili duygularımla
sekerken bir bir
Hicrinde evrenin
Hicreti iken sözcüklerin
En başta kalıbımı bastığım
Sevgimin
Ve dikenli mealimin her bir dikenini
En çok da kendime batırdığım seyyah
hüznümün tayini
Nereye çıkarsa çıksın
Ben Araf’tayım madem
Mademki atıfta bulunduğumdur yürek
sesim…