Bir düş’ ün meşgule veren santrali:
İdamesi göğün saltanatı sür-git
İhaneti beşerin solunda saklı girift
Düşler satır arası gerçeklerin
Mübalağasız sevenlerin hazinesi
Hasreti gıcık yalnızlığı katık
Ettiği kadar hiçlik mertebesine
erişme ihtimali
Varlığın künyesinde saf altın
Sür manşet anıların
Badiresinden sökün eden
Balyalarca imge
Ağırladığım yalnızlığın türbesine
Pür-neşe bir coğrafya bellemişken
cihanı
Sükûtu hayale uğrayan ruhun tutulan
nutkunu
Devir daim yapan kalemle hemhal
Hezeyan yüklü bir gecenin ertesi
Eriştiğim yeni gün ve turuncu
Coşkumun nidalarını
Isıtan ebetteki güneş
Mizacıma yenik düşen
Nice sergüzeşt hece
Damıtılmış bir hüzün
Danışıklı dönüşüklü sözcüklerin
Öldürücü güdüsü
Hisler devingen miladında saklı
Göğün küpeştesi uçan kuşların
saltanatı
Her tebessüm bir savunma mekanizması
Her zincire eklenen halka yalnızlığın
sertifikası
Ölüm ve gece ve şiir
İhlasla yaşamanın doğası
Kilit altında geçse bile ömür
Kaydın sunumu
Kanıtların ve sınırların ihlali
Elbet vuku bulacaktır İlahi Adaletin
ışıyan meali
Bir zan bir zaaf
Bir sanı bir de sancılı dilediğim af
Lafügüzaf, be azizim
İçimin kaosunda
Sonsuzluğun sarkacında
Elbet isyanın itirazında
Ve işte devşirmen gölgeler
çalkalarken şiiri
Ve işte devingen verilen hükümlerin
dilemması
San ve sakla ve sadık kal sadece
Rabbine
Aşkın da uleması bir sözcükle
çıktığın yol
Nasıl ki vardı şiire
Gönlünü ferah tut, azizim
Tutulan nutkum feda olsun şiire
Ben suskun kalem dingin
Ben saf dışı
Kalemse s/onsuzluğun tek sırdaşı…