İklim, bir örgü bir methiye ve
dev/asa kanatlarında aşkın, şakıyan nice kafiye.
Bam teli ömrün ne sıradan ne örgün
bir haletiruhiye varsa yoksa duyguların mizacı pekişen, sözcüklerin derdest
edildiği bir yenilgi sonrası ve işte anbean büyüyen.
Melodiler suskun öncesinde bir yıkım
bir yetim bir yorgun dize baş koydu mu da sözcüklerin dizgini renklerin şahı
önsezilerin kahraman meali ırksız bir hüzün gibi serpilen ürkünç coğrafyalardan
dökülen pul pul hele ki kul tüm z/afiyetleri ile de sığındı mı Rabbine.
Zemheride doğan serkeş güneş ne ki…
Sancılı bir doğumun gözünün de nuru
iken.
Bir senfoni bir ruh hali pekişen ve
kimyasında ölgün güllerin kanatan dikenlerin dahi titrinde saklı ölüm
sencileyin bir muamma iken öykündüğümüz nice öykü nice şiir, Dağıstanlı bir
şair belki de içre yolculuğun endamı dışarlıklı bir lehçeye özene bezine de
serildi mi masumiyetin beyazımsı rengine…
Öksüz iklimlerin şarlatan yeminlere
dil çıkartan esrikli bir göz izi
Anlık müridi ölümün dikenli
Yollara yâd eden solgun gülün kerimi
Aşka ne hacet demekle iştigal
Kardan bozma bir yama
Eriyen name name kızgın çöle kuma…
Bir kumpas iken aşkın hasreti
Bir kaos belki de yalnızlığın
kereveti
Hüzün çeşmesi
Ekin biçen küçük gelinin dinmeyen
çilesi
Aşkla töhmet değil
Aşina olduğu kadar yalnızlığa meyyal
Bir divit
Bir diken
Bir dikta
Aşina karın eriyen nazında saklı o
devasa asa.
Hazin bir gün
Çöreklenen hüzün
Ölgün yitimler
Yaren bilinen masum gülüşler
Ne keder
Ne kader sadece biçer diker
Bıçkın havsalasında
Kar toplayan güneşe bin bir nazla
Çömdüğü kadar bulutlara
Rüzgârın hissiyatı
Sürüklenen nazenin kanadı
Ölüm ise deşifre eden
Külünden yeniden doğup da sonsuzluğa
sitem eden.
Hacizli renkler düş karası
Hafızı sözcüklerin iki nefes arası
Büyüteç iken haz
Bürüdüğü kadar yolları nicedir bunca
naz
Önce suskun
Yerleşkesi aşkın kaynayan suyun
Nihayetinde buhar olup da uçan
Olsa olsa kanunu doğanın…
Bir kâşif misali şair
Bir keşiş iken müridi imgelerin
Batılında dünün
Atık bir ömrün namert dizginleri
Karaya bandığı kadar beyazı
Ne hikmetse çözülen bağcıkları kırık
kıtaların
Bölündüğü kadar cihanın yorgun
Coğrafyalarında gömülü onca masum
çiçeği ve çocuğu
Bağrına basan nasıl ki Tanrı ve
yoldaşı
Duaların müzmin seferisi.
Acının da silinmez iken kat izi
Kaideler bozulan
Kaynakçası ruhun delicesine esen
rüzgârın
Uçurduğu uçurtma avcısı
Karakaş kara göz
Karaçalı karadır kara geceye baskın
çıkan
Karıncanın nasıl ki duyulur ayak
sesi.
Ve işte depreşen evrenin
Ve işte soluğu yiten nazenin gelinin
Hem çocuk hem kadın hem ana
Doğduğu mu doğurduğu mudur oyuncak
bebeği .
Adeta
Kamçılandığı kadar nefsin rüzgârına
takılı
Bir katre bir name bir de o yarımada
Şaibeli cihan ve beşer
Şanına şan katan ezeli dilber.
Ezber bozan kim ise
Emsalsiz düşlerin tokat izi adeta
Sökün eden nice kayıp kıta
Adı ten
Adı tin
Adı kadın
Adı yeltendiği kadar attığı her adıma
nakşı nakşın izi.
Na’şı ölü sırdaşın:
Kâh bir imge
Kâh bir şair
Kâh şiar edindiği dizelerle örülü
gelin başı
Kadın ve umut ve hüzün
Ve ana ve ayraç ve adaklarda saklı
mutluluğun
Derinden çağıran sesi.
Ekin dolu iken
Ektiğini azar azar biçen
Bir öksüz bir yetim
Bir de nice yitim
Ölgün mısralardan akan kanın izi
Teselli babında bir ağıt
Takvimin dilinde bağrı yanık bir
kadın ve nice çocuk:
Hadisler ve hadiseler;
Suskun
Gezgin
Bıçkın ve de kırgın
Şarlatan rüzgârın ıslak dudaklarına
takılı hazin
Bir gülüşün
Nazenin bir doğuşun
Elbet aşk iken kaymak tabakası
Alaşağı edilen duyguların kanat sesi
Geçkin bir ten
Geçkin bir kadın
Geç kalan mutluluğun
Suda çözülen
Son izotopu ölümlü bedenden
Ön söz geçen günden
Ölümden ve düşüşten dahi tekbir
getiren
Bir rakımdan düşen
Her gün her rakam her hece
Avcı iken av olan
Sevda iken tav olan
Sondan başa
Seferisi meleklerin yürek tokuşturan.
Ölümcül bir bakire
Ölgün bakir hüznün bam teline
Basılası bir g/af
Asılası bir cihat
Aşkın kör gözüne inat
Nasıl ki istedi kör tek göz
Ve işte tok sesinde saklı iken kalp
gözü
Sevginin uçuşan buklelerinde doğan
güneşin sıcak yüzü.
Oysaki günden geceye
Geceden ömre
Ömürden ömre sürgün edilen o nadide
güle
Asla solmayacakmışçasına
Sürgün edilen yaralı şairin güncesi
Daha ne yazdı ki şiirlerin ecesi…
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde olmaz
mı sahiden söyleyeceği binlerce hecesi…