Düşlerin tekbir getirdiği bir fasıla
ve hüznün ruhtan arakladığı yas ve yaş dolu masalın sonunda kurşun yiyen
yüreğin infilak ettiği.
Sözcükler saklı sol yanımda hem yasın
hem yaşın
Uzamı
Adeta bir yasa mahiyetinde yaşamak
hele ki
Çok da sevdi mi insan
Ayracı günün gökte veryansın eden
kuşlar
Ne de mutlu bir düğün
İki yakanın bir araya yaklaştığı
Hibe edilesi düşler
Misafirperver şiirler ve şair
Bir mısra iken kanatan
Yüreklerin masallara kandığı bir
ikilem
İklimin nazarında peyda olan
Yağmur ve güneş bir arada
Kasımın fendi yendi mademki Ekimi
Bir ekin tarlası misali
Yüreğin kürediği
Göğün kükrediği
Acıların da hicreti…
Yolculuğu daim kılmakla eş değer
Bir şiirden ne mi çıkar?
Şiirin öznesi iken hüzün
Gafil avlandığı kadar insan
yarıladığı ömrün
Muhteviyatı ruhun
Bir mezura adeta kalemin tutulan
nutku
Ta ki:
İlham gelip de dayandı mı kapıya
Şahit olsun ki melekler
Şairin kaçışan akıl melekelerinden
arda kalan
Kâh izdiham kâh sessizlik
Ederi yok işte mevsimin,
Atar damarında şairin,
Kalbin sözcük pompaladığı adeta bir
gizin
Tarihçesi yaza düşe şair.
İmha etmek adına kötülüğü ve vahşeti
Tadına doyum olmaz elbet duyguların
Bazen bir karartı bazen bir alıntı
Yalnızlığın mealidir şiir
Ve hüznün ta kendisi nasıl ki kilit
noktası kâinatın
Koyu gözlerinde tutuşur kor gibi
mısralar gecenin
Sanrıların uçuştuğu gözlerin de
yolunu gözler
Şair nasıl ki evrenin emanetidir
Yazılası her şiir
Cüssesine bakıp da aldanmayın hani
Narin bir esinti
Kovalarken peşini
Nazenin bir aşka kanat açar delişmen
şair
Bazen dünü
Bazen tutulan nutku
Bazense yeri göğü
İnleten sözcüklerden medet umduğu
kadar
Bakaya kalan illa ki özlemidir
Bir minval ki günün doğuşu
Bir mecra ki ölüm yokuşu
Yâdı dünde saklı esinti
Sönmez de asla ilhamın tutuşan feri…