Hikaye / Efsane Hikayeler

Eklenme Tarihi : 25.03.2025
Okunma Sayısı : 163
Yorum Sayısı : 10
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
Doğum gününüz kutlu olsun
Peygamberler  Arası  Aşk İlişkileri-3.bölüm-


EL FİLU  MEL  FİL  BAHSİ


Mesaj kendisine gelince mest oldu Secah. ‘’ Lan bu gerçekten de peygamber zahir.’’ diye düşünmeye başladı. Dahası  gözlerinden  kırmızı  renki  kalp  ikonları  fırlamaya başladı.  

Peki bir kadın, kendisine kurbağa diyen birine, üstelik de onu hiç tanımadan ve  dahi  kendisi 25-30,  erkek  85  Yaşında  ise  böylesine aşık olur muydu?

Secah,  bizim  Kadıköy  elitlerinden  biri  olsaydı  parçalardı  o herifi,  peygamber  değil  isterse feriştahı  olsun.  Ama Secah,  hep  hafife  aldığımız  köylü  ariflerindendi  ve  Kurbağa  Suresinin  6. Ayeti mest  etmişti  onu. Ne  diyordu  6.  Ayet? ''Toprağın yarısı bizim yarısı Kureyş’in.''

''Toprağın  yarısı  bizim.''  Eğer  Müseyleme'yi  kafaya  alıp  onunla  evlenirse ve  dahi  zaten  gözü  toprağa  bakan  Müseyleme  çok  yakın  zamanda  geberip  giderse kimin  olurdu Müseyleme'nin  hak iddia ettiği  topraklar? 

Mevzuyu  anladınız  sanırım?

Sonra Secah , Müseyleme’ye tekrar elçi göndererek ‘’ Gel bi kahvemi iç hacı ‘’ dedi. ( Bu kısmı ben uydurdum ama sanırım buna benzer bir şey demiştir çağırırken.) Müseyleme ise ‘’ Gideyim bakalım. Bu Kurbağa suratlı karının derdi neymiş öğrenelim.’’ Dedi.

Sonunda iki peygamber (!) bir çadırda buluşurlar. Müseyleme bir baktı ki kurbağa dediği hatun piliç gibi. Secah baktı karşısında ahı da vahı da gitmiş bir herif. Ahı da vahı da gitmiş ama puştun gözler felfecri okuyor. 

Müseyleme başladı lafa:

‘’ Tanrı sana ne dedi, ne söyledi?’’

Secah cevap verdi:

-Önce erkeklerin konuşması gerekmez mi? Asıl sen söyle Tanrı sana vahiyle neler söyledi?

Müseyleme Bu sefer Kadın Suresinden ayetleri okumaya başladı ( Okuyucuyu yanıltmayayım. Bu surenin adını bulamadım aslında ama olsa olsa kadın suresi demiştir diye düşünüyorum.)

''Baksana Rabbine, hamile kadına ne yaptı,
Vahşice vuruşların peşinden yılan gibi akan canlı bir varlık çıkardı.

Secah merakla sordu:

-Eeee daha sonra?

Müseyleme devam etti ayetlerine (!)

Allah kadınları öbek öbek yarattı
Erkekleri onlara eş yaptı
Onlara bir şey geçiririz
Dilediğimiz zaman da çekip çıkarırız
Bizim için yavru imal ederler.”

Secah mesajı gayet net bir şekilde anladı ve ‘’ “Senin peygamber olduğunu şehadet ederim!” dedi.

Müseyleme ‘’ Hatun tava geldi.’’ diye düşündü garanti ve hemen atıldı: ‘’ Matmazel bana verir misin elini’’ Yok yahuuuu. Elin Arabı ne bilsin matmazeli. Hem de o devirde.  Kısaca ‘’ Benimle evlenir misin?’’ dedi.

Secah kikirdedi.

-Evlenirim evlenmesine de yüz görümlüğü, mihir? Onlar ne olacak? Ne vereceksin yüz görümlüğü ve mihir olarak?

Müseyleme coşmuştu.

-Mihir senin köpeğin olsun yavrummm. Bundan kelli sabah ve yatsı namazlarını kaldırdım. Nasıl beğendin mi?

Beğenmez mi? Bayıldı Secah. Onlara tâbi olan başta Beni Teymime olmak üzere diğer mürted ( dinden dönen) kabileler de bayıldılar peygamberlerinin( ! ) dinde yaptığı bumuhteşem reforma. Adam  şak  diye  üç  vakte  indirmişti  beş  vakit  namazı. (  Hay  Allah !  Bana  birini  hatırlattı  ya  neyse. ) 

Sonra?

Bu  evlilikten  sonra Müseyleme’ye vahiyler sağanak gibi yağmaya başladı.(!)  Müseylime ile evlendikten  sonra Secah'a artık  vahiy  gelmez  oldu  doğal  olarak. Hem ne gerek vardı ki aslan gibi (!) kocasına bol bol geliyordu nasılsa, ikisine de yeterdi gelen onca vahiy(!)

Haydi buyurun şimdi o vahiylerden(!) bir kuple geçelim.

Çok  iyi  bir  şair  olan  Müseyleme'nin  Kur'andaki  Bakara  Suresi  23.  Ayete  kafa  tutması: 

Evet,  Bakara  Suresi  23. Ayet  der  ki:

''Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin).''

Müseyleme  de  kolları  sıvar  ve Kur'an'daki  bir  surenin  aynısını  yazar(!)

Kur'an'daki  sure  FİL  Suresidir. Bu  surenin  okunuşu  ve  manası  şöyledir.

OKUNUŞU: 

Elemtere keyfe fe’ale Rabbuke bi-ashâbi’l-fîl.
Elem yec’al keydehum fî tadlîl.
Ve ersele ’aleyhim tayran ebâbîl.
Termîhim bi-hıcâratin min siccîl.
Fece’alehum ke’asfin me’kûl.

MEALİ:

Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi?
Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı?
Onların üstüne sürü sürü kuşlar gönderdi.
O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu.
Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.


Şimdi  de Müseylemet'ül  Kezzab'ın  yazdığı  nazire. (  O da  Fil  Suresi  demiş )

FİL  SURESİ

OKUNUŞU

“El-Fîlu me’l-Fîlu ve mâ edrâke me’l-fîlu lehu zenebun kasirun ve hurtumun tavil.
 

MEALİ: 

Fil
Öyle ya sen filin ne olduğunu nereden bileceksin onun uzun bir hortumu vardır!

Gelecek  bölümde  Müseyleme'ye  vahiy  yoluyla  gelen (!) bazı  sureler,  ayetler  ile yakın  zamanımızın  hem  mehdisi  hem  resulu, hatta daha  da  ileri giderek kadir-i  mutlakı,  hakim-i  Mutlakı  olan( Hâşâ, sümme  hâşâ)   İskender  Evrenosoğlu'nun ''Risalet  Nurları ''  adını  verdiği  kutsal(!) kitabından  bir  kaç  sure  ve  ayet  örnekleri  verelim inşallah. 

( Peygamberler Arası Aşk İlişkileri-3.bölüm- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 25.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu