Boya sandığın
ağır, sen küçüksün o iri,
Minik ellerin
nasır, gül yüzün asrın kiri.
Bu sabah yine
açsın, bitkin halinden belli.
Günlük rızkın çıkacak,
gelse bir kelli felli.
Hüzünlü bakışların, yüreğin tufan yağmur,
Utandı
tebessümüm, görünce öyle mahmur.
Sitem ettim
bahara, yağan kara bakınca,
Tükendim o an
san ki, geldiğimde yakınca.
Neşeliydim bir
nebze, görmeden önce seni,
Gönlüme elem çöktü, tarumar
ettin beni.
Hayat ezse de diksin,
yıkılmazsın düşmezsin,
Ben titrerken paltoyla, sen
niye üşümezsin?
Bedenin narin
ama yüreğin mangal kadar,
Böyle gam
şerbetini, isteyerek kim tadar.
Geçer gideriz
her gün, bu hale aldırmayız,
İnsanlık yerde
yatar, bakarız kaldırmayız.
Sen bir dev
olmalısın, küçücük çocuk değil,
Ey dünya bu tablodan, ar
duy önünde eğil.
Kalmışsa
kalbimizde, bir nebze vicdan eğer,
Gömelim gelin bari, merhamet ölmüş meğer.
Seyfettin Karamızrak