
Sözlerin celladıyla dudak serden incinir
Üslûbun yağmurunda gönül birden incinir
Gam yükünü çekince geceler yoldaş olur
Karanlığın koynunda tan seherden incinir
Kokun sinmemiş ise nazenin surlarına
Ellerin sarmaz ise bel kemerden incinir
Gözlerin gözlerime değmediği bir demde
Nur’u aydınlatmazsa gül kamerden incinir
Gönlünün dergâhına otağ kuramamışsa
Şem’in aydınlığında dil seferden incinir
Aşk meşrebinin nârı ateş olup yakarsa
Alınan her nefeste can ciğerden incinir
Sabâ rüzgârındaki kandilin ışığıyla
Tesbih nişanesinde şer zikirden incinir
Meşreb-i aşk bildiysem gönlünün aynasını
Can gözümün sûrunda seven şerden incinir
Sükûnet nakışımla sarıp sarmaladığım
Abdestli şu gönlümde yürek kirden incinir
Fırtına geçidinde güvendiğim dağlara
Başıma yağan karla alın terden incinir
Beyaz leylak kokulu sarp patikalarımda
Tebessümün yok ise yol tekerden incinir
Bir Elif miktarınca turabım olamazsan
Leyl-ü nehar vaktinde gökler yerden incinir
Elif USTA
“Terci-i Bent”
https://youtu.be/2Upc8RSoJnI?si=VC8jTcsvpb4noYFf