Yalnızlığın tokasını taktım:
Sarmalında bulutların üstüne ant
içtiğim
Kutsal Kitabın izinde
Sözcüklerin gizinde salındım bir algı
eşiğinde
Nöbet tuttuğum kadar gecenin hicrinde
Hicvine tanıklık ettiği kadar evrenin
nezdinde
Soyutlandığım nice izlek
Mahremiyetin beşiğinde
Göğsümün ve gönlümün beşik kertmesi
iken hüzün
Aşkla ve özlemle ve sevdiklerimle
sınandığıma binaen
Ansızın vuku bulan nice mucizenin
çeperinde
Adaklar adadığım…
Buğusu sazda sözde
Ar bildiğim ak alnımın tesellisi iken
o masum buse
Gaipten gelen sevgime ve coşkuma
sarılmanın
Verdiği huzur ile
Ket vurulsa da hayallerime
Derli toplu evrenin
Dağınık gül bahçesi
Üstüme serili ölü toprağının kokusu
Batılında yalnızlığın
Atıl bir yürek sesi değildim asla.
Atlas yorganı hazanın
Atıfta bulunduğum yer gökteki nizam
Mihriban’ı idim sessizliğin
Sözcüklerse kanadım
Kanadığım yerden yeniden açtığım
Salkım saçak değil
Salkım söğüt misali
Semiren hüznüme katık ettiğim
mevsimin ç/ağrısı
Eyleme geçirdiğim hayallerin hali
hazırda
Devindiği bir umut tekkesi ki
Buhranımı sonlandıran
İçimdeki acıyı dindiren
Bilinmeze şerh de düştü mü kalem…
Kelamın yankısı
Verdiğim selamın sadakası
Huzur ve aşk iken mıntıkam
Sere serpe sevdiğim sonsuzluk idi
mahlasım
Gülüm/semenin mevcudiyeti
Güller saçtığım bir akit adeta
kalemin takdiri
Söylemlerde değil yüreklerde saklı
Acının hasılası
Ölümün fasılası
Yalnızlık ve kaknem gölgeler peşimde
Bense İlahi Ateşin feri
Andıkça mazimi
Sözlendiğim kalemin neferi.
Bir gedik
Bir delik olsa ne ki yamalı hırkamda
Pürü pak hatıralar biriktirdim
biriktireli
Ansızın süzülen bir çiy tanesi
Bekası ömrün yağacak mucizeyi
Bahşedecek olandı mademki Tanrı
Sıdkım sıyrılsa da hayattan
Saydam yüreğimle kefil olduğum hazan
Sürtük imgelerin tekelinde bir şiir
ne ki
Şiiri soluduğum ve hissettiğim kadar
her zerremde.
Kanayan bir yara kandığım bir hata
Kardığım önüm varsın olsun her yanım
Kördüğüm
Mukadderat tek tesellim
İlahi Aşkın esintisi öznemden
Firar eden özlemin tentesinin
Altında beklediğim bekletildiğim ne
ki?
Meylettiğim illa ki
Umut ve Sevgi
Elbet sığınağım
Elbet yağan sağanağın
Ta kendisi
İçim kıyılsa da ince ince
Kıymete binmese de benliğim
Kadir kıymet bilendir sadece yüce
Huda
Uluların ulusu ermekle hemhal
hidayete
Erenlerin izinde bir meczup düşüm ki
Düşmediği kadar aşk yakamdan
Yakalandığım mahşeri yalnızlığın
Son müdavimi
Muadili olduğum sonsuzluğun bir ok
gibi
Saplandığı
Kalbime tekkem nasıl ki yürekte saklı
Cenneti bahşedene duyduğum bu büyük
Sevda
Alırken beni benden
Baş veren ansızın bir hayal bir filiz
İlkem ve ümidim nasıl ki
Peşinde koştuğum devasa bir giz
Muktedir olansa tek servetim