
Ölü mevsimler ölgün ruhlar göçüşü
Öznesi yoksa sevdanın hıçkırılası bir
öykü
Mağdur ve mazlum ve mahzun ruhunun
ölümü
Öykündüğümsün öldüremediğim desin
Dersimi hep çok çalıştım ben
İmkânsız Aşklar Bulvarında uğradığım
bir yenilgi
Tüten dumanı özlemin
Turuncudan tulumum ve şapkam
Yaş aralığımda on sekiz ile isyan
arasında seken
Bir zaman
Ulaşılası bir rakım
Meali ölüm kokan bir kadeh dolusu
rakı
Alnıma sürülen ekşi sirke
İçtimada bedenim
Savruk
Ölgün
Göçler ülkesi ülküm ve ödülüm
Bir şiirin daha izi
Bir de şehrin gizi
Kimliğim ve süregelen sessizliğim
Saydam ruhum
Frapan hüznüm
Dik yakalı dik başlı kalemim
Günüm yok benim
Günyüzü görmeye zamanım da yok
Yoksulluğun kalbini giydirdim
kalemime
Mizacı şaşkın ve dik bir yokuş
Ölümüne seviş
Ölümüne susuş
Azgın dalgalar
Ahmak tayfası aşkın
Alıngan ruhum çıtkırıldım yüreğim
Peyzajında saklıyım ölü ressamın
Ölmeyi dilediğim diri bir hüzün ile
bulduğum
Tek teselli
Ansızın tecelli eden bir şiirden de
yok iken ötesi
Geçkin ve şuh kahkahalar
Kadın olmanın onurunu dünde bırakan
kahpe düşler
Lahzasında saklıyım evrenin
Lafügüzaf sevgili bayım
Ant içtiğim üstüne
Ar bildiğim alnımın da yok iken
lekesi
İlahi bir düş ördüm öreli
Görmeye zamanım yetecek mi sahi
Göz gözü görmezken
Sektiğim her kaldırım
Sevişe durduğum kalemin indinde
Bir ser bir sır daha serdim
Aşkın kalesine
Surlarına sundum öznemi şehrin
Şehla gözlerinde şiirin
Diklemesine sapladığım kalemim
Beyhude olduğunu bilsem de çok
sevmenin
Sevilmek değil artık dileğim…
Seyyanen arzı endam eden
Zamlı tarifesi zanların ve sunumu
Göğün
Verdiği son muhtıra Rabbin
Ölümle diktim dikeceğim de iki
yakasını şehrin
Şiirlere geçirdiğim sözümü
Bahşedene duyduğum aşk ve şükran
Azadesi sözcüklerin
Kalemin tozu dumana kattığı günlerin
Özlemi ile tavaf ettiğim bir cenneti
ala ki aşk
Aklarcasına karanlığı
Sevginin tek dilidir varsa yoksa
masum addedilen
Bir sevi ki asla da yok izahı…