Hüzünlü bir isyansınız kekremsi göğün budadığı bir şiir illetinde buldum sizi gecenin dişine takılı bir çubuk adeta yüreğin vaveylası örtüştüğüm krallığı karanlığın…

 

 

 

Derdest olmuş gülüşler yok artık

Sağalttığım yaraların arkası yarın

Bir diş budağı,

Bir hüznün katresi

Issızlığın perakende sevgisi…

 

İlahi düşler, yorgunluğumun bitimsiz vardiyası

Esen rüzgâra minnettar bir kuş misali

Hiç olmadığı kadar savruluyorum

Bir duvardan bir duaya konuyorum

Ve sakıncalı aşklar

Biriktirdiğim hüzün küfem

Külfeti sevdanın

Mimlenmiş yeminlerim var benim, sevgili:

Kalem üstüne ant içtiğim

Belli ki bu yüzden çarpıldı sözcüklerim

Çapraz ateşte kaldığım kadar isyankar hayallerin

Yırtık duvağında dans eden gelinim

Gelincik misali kırmızı kuşağım

Varsıl bir yolculukta saklı iken

Kaygılarımdan azat edildiğim ansızın.

 

Arsız bir ıslıkla çarpıştığım şu dik yokuş

Hangi minvalse yorgunluk

Köşe kapmaca oynayan kaderin ısrarında

Tartaklanmış bir çiçek misali

Kırık dallarım kırgın yüreğim

Kımıltısına hasret olduğum

Rüzgârın üflediği ruhum nasıl ki firar edecek şimdi bedenimden

Ansızın

Evet ve de arsızca kundaklanmış yüreğin duasına

Tebessüm ektiğim aşkın İlahi Varlığı.

 

Kement attığım rüzgâr

Kamçılanmış yalnızlığım

İzini sürdüğüm bir lanetin

Perde arkası servetim iken

Biçtiğim şiirler

İçtiğim şirret imgeler

İhbar ettiğim kadar

Hatırşinas bildiğim rögar kapaklarına kıstırılmış bakışlar

Ve rüzgâr uçururken peçemi

Perçemine dokunduğum aşkın yorgun ruhu

Paye vermezler de durduk yere

Dur durak bilmeden sevmek nedir, söyle bilir misin, sevgili?

 

İkrarı aşkın

İdam sehpasında yatan bir kuşun, kurşun

Misali içime döktüğüm

Ansızın küfemden sökün eden

Kurşun ağırlığında sevdalardan kimdir vazgeçen, söyle?

İmbatın soluğunda tartaklanmış kırılgan bedenim belleğim

Elletmeden aşkı diktiğim sökükleri bilinmezin

İğne iplik tutmayı dahi bilmezken

Nakış işlediğim seyyah bir pencerede asılı mezar taşım.

 

Asası yalnızlığın

Şadırvanı ruhun sevdanın

Pençesinde sindirilmiş rotalar, sözcükler

Aşkın küheylan geçmişinde savsaklandığım kadar

Başımdan savsam da aşkı

Gelir ve bulur beni ansızın

Tam da noktayı koyacakken

Açılası bir ayraç

Acınası yürekte saklı o şatafat

Gecenin indinde izini sürdüğüm umut…

 

Büyüsü sevmelerin rencide edildiğim kadar

Unut, diyen Tanrının uzattığı eli kalem bildim kalender

Ruhumla sözlendim de kaderimle

Kellesini uçuracağım şimdi şiirin

Katarı sazın

Kantarı aşkın

Sızdığım şu ağaç dibi

Bir ihanet ise kendime ettiğim

Bir rivayet olsa bile sevmenin mealinde saklı

Bir mil çektim ki gözlerine aşkın

Şah damarımdan yakına sevdalandığım

Günbegün büyüyen bir özlem alabildiğine

Kendime ulaşılası nihayetinde

En yüksek Makam en değerli Dergâh

Umresi sözcüklerin adeta evren bana altın tepside sundu.

 

Kâh yalnızlığım kâh yakardığım

Kâh yeltendiğim kâh yetemediğim

Kıtlıktan çıkarcasına sevdiğim

Kıymete biner miyim sahi?

Öncemde saklı mağrur bir sevdayla

Örtündüğüm İlahi Aşkın yongası iken

Şiirin uçuşan peçesinde saklı yorgun ruhu

Dalgalandıran bir isyan belki de asi pelerinimi

Asil bir sözcükten türediğim kadar

Tünediğim şu bilinmez şu gizem

Tanısı konmasa da ömre

Tınısı yeter bana aşkın

Titri yüreğim de sende kalsın, sevgili

Sensizliğin seninde sessizliğin de çığlık atan duyulmaz sesinde…

 

 

 


( Kıtlıktan Çıkarcasına Sevdiğim... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 7/9/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu